15 Haziran 2020 Dominic Mealy’nin Andreas Malm ile söyleşi Mevcut COVID-19 salgını ve küresel iklim değişikliği arasındaki ilişkiyi açıklayarak başlayabilir misin? Salgının seyri içinde ta başlarından itibaren, yorum yapan insanlar COVID-19 krizi ile iklim krizi arasında karşılaştırmalar yapmaya başladılar. Ancak ben, bu türden doğrudan karşılaştırmaların, mevcut salgının spesifik bir olayı oluştururken küresel ısınmanın süreğen bir eğilim olması anlamında hatalı olduğunu savunuyorum. Bununla beraber, COVID-19’un patlak vermesinin tam olarak ne anlama geldiğinin yani, bir diğer süreğen eğilimin aşırı ama uzun süredir beklenen bir tezahürü olduğunun farkına varmada başarısız olursak meselenin özünü gözden kaçırırız: yaban hayvanlardan insan topluluklarına sıçrayan bulaşıcı hastalıkların oranındaki…
Yazar: Andreas Malm
Bu makale, Andreas Malm’ın ödüllü kitabı Fosil Sermaye: Buhar Enerjisinin Yükselişi ve Küresel Isınmanın Kökenleri’nden kısaltılarak hazırlanmıştır. Şu an en büyük umudumuz, akışa hemen geri dönmek. CO2 salımlarının sıfıra yaklaştırılması gerekiyor: Herhangi bir salım üretmeyen bazı enerji kaynakları Dünya’yı dokunulmamış coşkulu bir ışıltıyla yıkıyor. Güneş, sadece bir saatte insanların bir yılda tükettiğinden daha fazla enerjiyi gezegenin üzerine salıyor. Farklı bir ifadeyle, güneş ışığının Dünya üzerine düşen oranı, insanların yakalayabildiği mevcut tüm enerji akısından yaklaşık 10.000 kat daha yüksektir, elbette bu tamamen teorik bir potansiyel, ancak uygun olmayan yerler hariç tutulsa bile geriye bir yıllık tüketilen fosil yakıt stokundan bin kat…
Andreas Malm, İsveç Lund Üniversitesi’nde yakın zamanda özellikle “aşırı sağın politik ekolojisi” üzerine çalışan akademisyen ve aktivist. Andreas iklim adaleti, antifaşist eylem ve protestolarının yaklaşık 20 yıldır içinde yer alıyor ve “(Aşırı) sağın yükselişine karşı. Bir adalet iklimi için” başlıklı panel için Ağustos 2019’daki Leipziger Land iklim kampına misafir konuşmacı olarak davet edildi. İki ilgi alanını birbirine bağlayan Zetkin Kolektifi’nin bir üyesi. Zetkin Kolektifi, 15-17 Kasım 2019 tarihlerinde akademisyen ve aktivistlerin katılımıyla “Aşırı sağın politik ekolojisi” başlığıyla düzenlenecek konferansın düzenleyicileri arasında yer alıyor. Konferans hakkında daha fazla bilgi için: www.pefr.hek.lu.se Ilana Krause, Ende Gelände ve diğer iklim adaleti gruplarında aktif…
7 Ekim 2019 Andreas Malm ile Marksist iklim hareketine yaklaşımlar üzerine bir söyleşi gerçekleştirildi. Révolution Permanente: Fosil Sermaye (Fossil Capital) kitabınızda, küresel ısınma hakkında tarih dışı “antropojenik” bir açıklama getiren “Antroposen” teorisine karşı çıkan çok sayıda argüman sunuyorsunuz. Bu yaklaşımın çevre çalışmaları alanındaki hegemonyasını nasıl açıklarsınız? Andreas Malm: Yeni bir jeolojik çağ ile ilgili tartışmalar doğa bilimlerindeki keşiflerden kaynaklanıyor: Bu keşiflere göre insanların parmak izleri her yerde ve bunun neden olduğu etkiler doğal mekanizmaların etkilerini aşacak düzeyde Dünya’nın sistemsel temel işleyişini değiştiriyor. Bu kavrayışa göre, bilim insanları bunun “insanların çağı” veya Antroposen olduğu sonucuna varıyorlar. Bu kendi içinde ne garip…
19 Haziran 2017 1. Başlangıç Kendim de dahil soldaki birçok insan, uzun süredir ekoloji meselelerini esas mücadelenin periperisindeki ikincil meseleler olarak görüp yabana atma alışkanlığındaydı. Çevreciliğe gevşek bağlılık ya da kayıtsızlık zaman zaman hâlâ Marksist entellektüelleri karakterize etmektedir (New Left Review’ün son yüz civarı sayısına bakabilirsiniz örneğin). Neyse ki, çoğu bu konuda materyalist bir aydınlanma yaşadı ve ekolojik krizde kelimenin tam anlamıyla her şeyin tehlikede olduğunun farkına vardı. Genel okuyucuda böylesi kavrayışları tetikleyen ve onu bu gezegende olup bitenler karşısında bir tür şok, korku, çaresizlik ve öfke haline sokup şaşkına çeviren bir sürü kitap var; fakat bu okuma rehberi bu…