Yazar: Polen Ekoloji

Polen Ekoloji Kolektifi’nin bu etkinliğinde, yönetmen Ufuk Tambaş’ın katılımıyla Ekotopya (2018) belgeselini izliyor olacağız. 2300 metre rakımı ile Türkiye’nin en yüksek yerleşim yerlerinden birisi olan Kars Boğatepe Köyü’nün kaderi 2000’li yılların başında yaşanan bir trafik kazası ile değişecektir. Bu trajik olay, doğa ile kadim ilişki kurma biçimlerinin anımsanmasına yol açmış ve yeniden gündelik yaşamın bir parçası haline gelmesinde bir milat olmuştur. Sonrasında köyde yaşanan değişimler ve bunun bölgeye etkileri belgeselde ilk elden tanıklıklarla anlatılmaktadır. Yönetmen Ufuk Tambaş’ın ifadesiyle, “Ekotopya, Kars’ın Yeni Boğatepe (Zavotlar) köyünde 2000’li yılların başında, sürdürülebilir bir yaşam felsefesi ile yola çıkan insanların hikayesini anlatıyor. Belgesel, İlhan Koçulu’nun…

Devamını Oku

Kaynak: Etkin Haber Ajansı | Hazırlayan: Pınar Gayip Climaximo’dan Mariana Rodrigues ve Sinan Eden’in katılımıyla “All In: İklim Çöküşünü Durduracak Devrimci Bir Kuram” kitabının söyleşisi düzenlendi. Polen Ekoloji Kolektifi tarafından Kadıköy’de bulunan Müze Gazhane’de gerçekleşen söyleşiye Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Murat Çepni’nin de bulunduğu çok sayıda kişi ve ekoloji örgütü katıldı. Kitabın son bölümü web sitesinde okurlar tarafından tamamlanıyor Uzun yıllar ekoloji mücadelesi yürüten Rodrigues ve Eden, yazar olmadıklarını, iklim mücadelesi yürütürken sorulması gereken soruları ve çözüm önerilerini kitaplaştırdıklarını dile getirdi. İklim krizinin çözümü için kapitalizmin yıkılması gerektiğini söyleyen Rodrigues, bunun acilen yapılması gerektiğini, zaman olmadığını kaydetti.…

Devamını Oku

Polen Ekoloji İklim Çalışma Grubu olarak, güncel gelişmelerle çakıştığı üzere Türkiye’de hüküm süren faşist saray rejiminin hiçbir yasallık tanımadığı koşullarda gündeme gelen “İklim Kanunu”nun içeriği, ne anlama geldiğine ve küresel iklim değişikliğini gündemine alan örgütlerin nasıl bir mücadele geliştirmesi gerektiğine dair sorularını yanıtladık. Söyleşi: Nur Yıldız | Kaynak: 24 Saat Gazetesi Çevre örgütleri, İklim Kanunu’nun daha çok sermayeyi öncelediğini ve eksiklikler içerdiğini belirtiyor. Bu eleştirilerle ilgili platform olarak sizin görüşleriniz nedir? Kanunda yapılması gereken değişiklikler nelerdir? Bu konuda Kolektifimizin sitesinde görüşlerimiz yansıtan 2 yazı paylaştık (1, 2). Bu kanun da daha önceki benzerleri gibi doğrudan sermaye temsilcilerinin eliyle hazırlanmış. Bunu…

Devamını Oku

Evlerde, işyerlerinde, fabrikalarda, tarlalarda, köylerde, sokaklarda ve yaşamın her alanında emek veren; yaşam alanları, emeği ve özgürlüğü için direnen tüm kadınları ve LGBTİ+’ları selamlıyoruz! Kadın işçilerin grevlerinden, direniş çadırlarından, atölyelerden ve meydanlardan yükselen eşitlik, adalet ve özgürlük mücadelesi hepimize güç kaynağı oluyor. Ekolojik yıkımlara, talana ve sermayenin artan kârı uğruna doğanın yok edilmesine karşı doğayı ve yaşam alanlarını savunan kadınların direnişi, bu mücadelenin ayrılmaz bir parçasıdır. Toprağına, suyuna, ormanına sahip çıkan Gabar’dan Kaz Dağları’na İkizköy’den Arhavi’ye, Dicle’ye ve Çayırlı Köyü’ne kadınların sesini yükseltiyoruz! 6 Şubat depreminden sonra rezerv alan ve mülksüzleştirme politikaları, yöre halkının kolektif çıkarını değil, sermayenin çıkarını gözeterek…

Devamını Oku

Avrupa’da son yıllarda gelişen “iklim hareketinin” yol arayışı devam ediyor. Tartışma artık radikal doğrudan eylemlerin meşru olup olmadığını geride bıraktı ve daha çok bu eylemlerin yetersizliği üzerine daha güçlü bir örgütlenme ve strateji tartışmasına evrildi. “Küresel Kuzey”den daha güçlü enternasyonalizm pratiklerinin nasıl örüleceği yine tartışmanın merkezinde duruyor ve bu konuda da Filistin ile dayanışmada görüldüğü üzere epey bir yol kat edildi. Almanya bu konuda tipik bir örnek ve bu konuda hareketin içinden gelen bir incelemeye daha önce yer vermiştik. Avrupa’da da yükselişini sürdüren yeni faşist hareketler antikapitalist bir iklim hareketinin örgütlenmesine yönelik devlet şiddetini besliyor. 18-19 Ocak’ta The Surge adında…

Devamını Oku

Hazırlayan: Polen Ekoloji Kolektifi İklim Çalışma Grubu AKP’nin yıllardır geleceğini duyurduğu ama yönetmelik düzenlemeleri daha çıkmadan yapılan1 İklim Kanunu teklifi, sonunda geçtiğimiz hafta görüşülmek üzere Çevre Komisyonu başta olmak üzere meclisin Adalet, Plan ve Bütçe, Sanayi, Ticaret, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji komisyonlarına iletildi. Kanunun bu kadar çok komisyonu birden ilgilendirmesi yasal kapsamını ve etkileyeceği sektörleri şimdiden gösteriyor. Bu, çok anılan tabirle bir düzenin kendinde yapılabilir gördüğü bir “yapısal reform”. Teklifin Küresel Ekonomik Bağlamı İklim kanunu teklifi, “yeşil büyüme”, “net sıfır emisyon” ve piyasa temelli mekanizmalar (ör. Emisyon Ticaret Sistemi, karbon kredileri) çerçevesinde şekillendiriliyor.2 Bu tür yaklaşımlar, kapitalizmin…

Devamını Oku

Polen Dergi’nin 14. sayısını buradan indirebilirsiniz. Polen’den… Polen Dergi’nin bu sayısı, 6 Şubat depremleri ve İliç’in yıl dönümünü kapsayan süreçte hazırlandı. 6 Şubat depremlerinin ardından geçen 2 yıl içerisinde Hatay ve depremden etkilenen diğer illerde inşaat şirketlerinin lehine faaliyetler sürerken yıkımın sorumlularının bir kısmı yargılanmıyor. Diğer kısmı ise göstermelik yargı süreçlerinin ardından serbest bırakılıyor. Halk, kendi elleriyle yaşamı yeniden örmeye çalışıyor. Erzincan’ın İliç ilçesinde 9 işçinin hayatını kaybettiği olayın ardından geçen 2 yıl içerisinde ise dört bir tarafta yeni maden ocakları açılıyor, kapsam genişletmeler uygulanıyor ve maden işçilerinin emeğine yönelik sömürü devam ediyor. 21. yüzyılda enerji, inşaat, ulaşım ve gıda gibi…

Devamını Oku

Polen Ekoloji Kolektifi olarak Toplum ve Ütopya sitesi kolektifi ile birlikte Ankara’da Ekoloji 101 atölyesi düzenliyoruz. İlk oturumu 26 Ocak 2025’te gerçekleştirilecek atölye oturumlarını Polen Ekoloji Kolektifi üyeleri yürütecek. 4 oturumdan oluşan atölye 2 haftada bir Pazar günleri 14.30’da gerçekleşecek. “Emekoloji”, “iklim krizi”, “gıda egemenliği” ve “hayvan özgürlüğü” başlıklarındaki atölyemizde ekolojiye giriş niteliğinde sunumlar ve başlıklar çerçevesinde tartışmalar planlanmaktadır. Oturum | 2 Şubat | Emekoloji: İşçi Sınıfı ve Ekoloji Oturum | 9 Şubat | İklim Krizi Oturum | 23 Şubat | Gıda Egemenliği Oturum | 9 Mart | Hayvan Özgürlüğü Kaynak ve okuma listesi katılımcılarla paylaşılacaktır. Oturumlar yüz yüze Editör…

Devamını Oku

Hayatın her alanında yıkım olarak Türkiye tarihine kaydedilen 6 Şubat depremlerinin aynı zamanda ekolojik yıkım olduğu konusundaki düşüncemiz aradan geçen iki yılda değişmedi. Bizler önyargılı olduğumuz için, sabit fikirli olduğumuz için değil; depremin yaşandığı ilk andan itibaren sergilenen politik pratikle yıkımı besleyen, derinleştiren bir süreç olduğu için böyle düşünüyoruz. Düşüncemizin bir mücadele ve örgütlenme zorunluluğu taşıdığını da baştan söylemeliyiz, çünkü gerçekler devrimcidir! Öldüren kapitalizmdir, bugün deprem bölgelerinde dayanışma ve yaşam savunuculuğunun iç içeliğini zorunlu kılan tam da budur. Deprem, oluş biçimiyle jeolojik bir olay olsa da, sonuçları açısından toplumsal olaydır. Önlenebilir her ölüm cinayettir denilen yerde, depremin yaşandığı sahanın tamamı…

Devamını Oku

Yazı, Polen Ekoloji Kolektifi İklim Çalışma Grubu tarafından hazırlanmıştır. 2024’ün kayda geçen en sıcak yıl olduğunun artık belli olduğu günlerde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Gabar’da çıkarılan petrolün yeni rekor seviyelere çıkarılacağının müjdesini veren bir video paylaştı. Artık eskimiş kaba bir “terör” söylemiyle Gabar’ın güven ve istihdamla adının anıldığını anlatan tesis çalışanları söylediklerine kendileri de pek inanıyor gibi görünmüyor. Yine aynı günlerde bakanlığın “kızılelmasının” enerji bağımsızlığı olduğunu söyleyen Bakan meselenin ideolojik arkaplanını da açıkça ortaya koyuyor. Türkiye dünyada iklim değişikliğinden en çok etkilenecek coğrafyalardan birinde bulunuyor. Gabar’daki petrol üretimi hükümetin kapitalist kalkınmacı politikalarına ivme kazandırmakla kalmayıp, halkın hayatını…

Devamını Oku