Click here for the English version Kolombiya Casanare’de 5-10 Aralık 2023’te gerçekleşecek, Polen Ekoloji’nin de örgütleyici ve katılımcıları arasında yer aldığı Yeryüzü Sosyal Konferansı nedir? 1995’ten bu yana her yıl Kasım sonunda BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne taraf devletlerin bir araya geldiği COP İklim Zirveleri uzun süredir yeryüzündeki yaşamı büyük yıkıma uğratan ve bir acil duruma dönüşmüş iklim krizine farklı sermaye çıkarlarının yanıtıdır. Kyoto’dan, Paris’e hiçbir aşamada dünya halklarının yararı öncelenmemiştir. Şimdi, COP28’de, BAE petrol şirketi yöneticisi başkanlığında bir kez daha emperyalist kapitalist rekabetin gereksinimleri belirleyici olacak. İklim ve ekoloji örgütleri yıllardır COP’a katılarak, alternatif zirveler düzenleyerek, sürece kitle basıncı…
Yazar: Polen Ekoloji
Türkçesi için tıklayın. What is the Earth Social Conference that will take place in Casanare, Colombia on December 5-10, 2023, where Polen Ecology is among the organizers and participants? Since 1995, every year at the end of November, the COP gathers with the participation of states party to the UN Framework Convention on Climate Change. It is the response of different capitalist interests to the climate crisis, which has become an emergency and is devastating life on earth. From Kyoto to Paris, at no stage has the interest of the peoples of the world been prioritized. Now, at COP28,…
Polen Dergi 10. Sayısı, Sosyalist Siyaset ve Ekoloji dosyasına başlarken… Polen Ekoloji Kolektifi olarak politik-ideolojik görüşlerimiz, pratiğimiz, örgütlenme ve varoluş tarzımız kökenlerini farklı ideolojik yönelimleriyle politik ekolojik akımlarından çok, Türkiye ve Kürdistan’ın devrimci, sosyalist geleneğinden alıyor. Marksizm-leninizmin teorik birikimi, diyalektik materyalist yöntemi, devrimci ideolojik yön göstericiliğiyle Kolektif olarak bizim kapitalizmin tarihsel gelişimini doğayla ilişkisi bağlamında anlamamızda ve sınıf mücadelesinin başlıca zemini olarak ele almamızda gereken araçları sağlıyor. Coğrafyamızdaki 50 yıllık ciddi devrimci, sosyalist birikim, ekolojik çöküş koşullarının coğrafyadaki toplumsal mücadeleler için belirleyici etkenlerden biri olmasıyla aklını, gövdesini ekoloji mücadelesine de yöneltti. Uzun mücadele yıllarının teorik tutukluğunu, savunmacı pozisyonu aşmak için…
Türkiye’deki çevre/ekoloji hareketinin temel ve acil sorunlarını nasıl tanımlıyorsunuz? Bugüne kadar neler eksik yapıldı? Neleri düzeltmeyi ve/ya geliştirmeyi planlıyorsunuz? Ekoloji mücadelesinde Parti’nin rolünü nasıl tanımlıyorsunuz? Öncelikle, Türkiye’deki çevre/ekoloji hareketleri, Batı’daki burjuva demokrasilerinde ortaya çıkan çevre/ekoloji hareketlerinden çok farklı bir görünüme sahip değil. Aradaki küçük farklar ise özgül tarihsel koşullar, coğrafi unsurlar, ekosistem ve doğal kaynak yapısı gibi faktörlerden kaynaklanıyor. Bu kapsamda Türkiye’de bu hareketlerin iki temel sorunu var. Birincisi, bir “yeşil romantizm” tablosu çiziliyor. Yani, materyalizmi reddederek adeta “dini cemaatlerin” idealist tasavvurlarına benzer şekilde bir projeksiyon ortaya koyuluyor. Örneğin, sadece fosil yakıtların kullanımı yasaklansın, nükleer enerji yasaklansın gibi argümanlar odağında…
SYKP Ekoloji Meclisi Türkiye’deki çevre/ekoloji hareketinin temel ve acil sorunlarını nasıl tanımlıyorsunuz? Bugüne kadar neler eksik yapıldı? Neleri düzeltmeyi ve/ya geliştirmeyi planlıyorsunuz? Ekoloji mücadelesinde Parti’nin rolünü nasıl tanımlıyorsunuz? Maden, enerji, inşaat merkezli “büyüme” politikasının saldırılarına paralel olarak yaşam alanı savunmaları yaygınlaşıyor. Deneyimlerinden ve birbirlerinden öğrenen, artık bir gelenek de oluşturan direnişler var. Ağırlaşan baskı ve yasaklar karşısında da gerilemeyen hareketler arasında yer alıyorlar. Çoğunlukla mülksüzleştirmeye direnen küçük çiftçiler, geçimlik tarım yapanlar etrafında yerel ittifaklarla gelişen bu direnişler hem kendi sınıf konumları hem de sınıfsal bir saldırıya karşı koymaları, sermaye döngüsünün ivmesini kırmaları bakımından nesnel olarak da sınıf mücadelesine katılıyorlar. Direnenler,…
Türkiye’deki çevre/ekoloji hareketinin temel ve acil sorunlarını nasıl tanımlıyorsunuz? Bugüne kadar neler eksik yapıldı? Neleri düzeltmeyi ve/ya geliştirmeyi planlıyorsunuz? Ekoloji mücadelesinde Parti’nin rolünü nasıl tanımlıyorsunuz? Kapitalizmin tüm dünya üzerindeki egemenliğinin insanlık için en yıkıcı sonuçlarından biri çevre felaketleridir. “Hep daha fazla üretim” düsturuyla işleyen sistem, tüketim ihtiyacına bakmaksızın sürekli üretmeye devam ediyor. Doğal kaynaklar sınırsızca ve geri dönülemez şekilde kirletiliyor; yapılaşmanın devam etmesi ya da madenciliğin başlayabilmesi adına bitki örtüsü yok ediliyor, hayvanlar ya restoranlar ya kıyafetler ya da kozmetik ürünler için sürekli öldürülüyor, iş olanakları büyük kentlerde yoğunlaşırken nüfus belli kentlerde yaşamaya zorlanıyor ve kent altyapıları yetersiz hale…
Özlem Gümüştaş & Şahin Tümüklü, Ezilenlerin Sosyalist Partisi Türkiye’deki çevre/ekoloji hareketinin temel ve acil sorunlarını nasıl tanımlıyorsunuz? Bugüne kadar neler eksik yapıldı? Neleri düzeltmeyi ve/ya geliştirmeyi planlıyorsunuz? Ekoloji mücadelesinde Parti’nin rolünü nasıl tanımlıyorsunuz? Sermayenin yeniden üretimi ve kâr güdüsüyle emek ve doğa sömürüsünü katmerlendiren, doğayı ve tüm canlıların yaşam koşullarını ortadan kaldıran, mali ve ekonomik sömürge ülkelerde yürüttüğü eko-kırımcı savaş, işgal politikalarıyla ekolojik çöküşün sorumulusu olan emperyalist-kapitalist sisteme karşı mücadele programı ve pratik politika hattından yoksunluk çevre/ekoloji hareketinin en temel sorunudur. Ekoloji mücadelesinin antikapitalist, antiemperyalist mücadele programından yoksunluğu onun en temel sorunu iken, ekoloji mücadelesini ‘siyasetler üstü’ görme anlayışı onun…
Türkiye’deki çevre/ekoloji hareketinin temel ve acil sorunlarını nasıl tanımlıyorsunuz? Bugüne kadar neler eksik yapıldı? Neleri düzeltmeyi ve/ya geliştirmeyi planlıyorsunuz? Ekoloji mücadelesinde Parti’nin rolünü nasıl tanımlıyorsunuz? Öncelikle yöntemsel olarak söylersek; Türkiye’deki çevre/ekoloji hareketinin temel ve acil sorunları, küresel bir boyut kazanmış olan emperyalist kapitalizmin sorunlarından dolayısıyla da Türkiye’deki sınıf mücadelesine konu tüm meselelerden bağımsız düşünülemez. Gezegen bir bütün halinde bir tükenişe, yok oluşa doğru zorlanıyor. Bunun temelinde, her şeyi metalaştıran, sınır tanımayan ve ölçüsüzce her alana taşınan azami kar hırsı yatıyor. Bolsonaro, Brezilya devlet başkanlığı yaptığı dönemde, Amazonları yakmanın kârından ve gerekliliğinden söz ederken, Türkiye’de ormanlar cayır cayır yakılıyor ve devlet…
Selçuk Ulu, Alınteri Gazetesi Türkiye’deki çevre/ekoloji hareketinin temel ve acil sorunlarını nasıl tanımlıyorsunuz? Bugüne kadar neler eksik yapıldı? Neleri düzeltmeyi ve/ya geliştirmeyi planlıyorsunuz? Ekoloji mücadelesinde Parti’nin rolünü nasıl tanımlıyorsunuz? Sosyalist hareket, kadın sorununda olduğu gibi çevre/ekoloji mücadelesi konusunda da uzun yıllar kayıtsız kaldı. Daha doğrusu bu sorunların çözümünü devrim sonrasına erteleyen, çevre/ekoloji mücadelesinin emek hareketiyle ilişkisini, sorunun güncelliğini/yakıcılığını ıskalayan zaaflı bir yaklaşımla hareket etti. Biz de bu zaaftan azade değiliz. Bugün bu konularda bıraktığımız boşlukları kapatıp, gecikmişliğimizi telafi etme ısrar ve çabası içindeyiz. Sosyalist hareketin bu zaaflı tutumunun çevre ve ekoloji mücadelesine olumsuz etkileri olmuştur. Çünkü çevre sorunları, kapitalist sistemin…
GERİ BİLDİRİM YAZISI Onaylı Gemi Geri Dönüşüm Tesislerinin AB Listesi (B Grubu- Üçüncü Bir Ülkede Bulunan Gemi Geri Dönüşüm Tesisleri)’ne göre 9 tesisin bulunduğu Aliağa İlçesi; ağır sanayisi ile sanayi kaynaklı hava kirliliğinin en fazla yaşandığı ilçelerden biridir. İlçede demir-çelik tesisleri, petrokimya tesisleri, kömür eleme ve paketleme tesisleri, geri kazanım tesisleri, akaryakıt dolum tesisleri, doğalgaz çevrim santralleri, termik santraller bulunmaktadır. Onaylı Gemi Geri Dönüşüm Tesislerinin AB Listesi’nde TR için aynı alanda söküm yapan tesislerden toplamda geri dönüştürülen LDT cinsinden max yıllık gemi geri dönüşümü 685.000 LDT’dir. [1] Koruyucu ekipman sağlama kültürünün Aliağa’da gelişmiş olmadığı yaygın olarak bilinmektedir. Bu durumda, gelişmemiş…