Yazar: Yücel Çağlar

Orman Genel Müdürlüğü, yeni bir “Türkiye Ulusal Ormancılık Planı” hazırlama çalışmalarını duyurdu. Dokuz çalıştaydan oluşan hazırlık sürecinin ilki 19 Mart’ta Ankara’da, ikincisi 19 Nisan’da Antalya’da düzenlendi. Doç. Dr. Yücel Çağlar son yazısında bu konuyu ele alıyor. 21 Nisan 2025 Merhaba; Ormancılık, ülkemizde, sanırım ilk, en çok ve çeşitli planlama çalışmasının yapıldığı etkinlik alanlarının başında geliyor. 2000’li yıllardaysa bu sürece bir de “ulusal ormancılık programları”, “stratejik planlar” ile “eylem planları” da katılmıştır. Şimdilerde 2024-2043 döneminde uygulanacak yeni TUOP (Türkiye Ulusal Ormancılık Programı) hazırlanıyormuş. “Katılımcı” etkinliklerle yürütüldüğü öne sürülen hazırlık süreci başlamış. Öncesinde pek duyurulmadığı için çalışmaların başladığını ben 20 Mart günü…

Devamını Oku

Biliyorsunuzdur: 21 Mart, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun önerisiyle 2012 yılından beri her yıl özel bir gündemle “Uluslararası Ormanlar Günü” olarak değerlendiriliyor.* Bu yılın gündemiyse nedense “Ormanlar ve Gıda”! Ne var ki, ülkemizde bu “özel gün” her yıl ilgili bakanlık ile kuruluşların gerçekleştirdiklerinin tanıtıldığı etkinliklerle, daha çok da gerçekçi olmayan buram buram orman popülizmi açıklamalarıyla, geçiştiriliyor. Büyük bir olasılıkla bu yıl da öyle olacak… Öte yandan, bildiğiniz gibi, baskıcı siyasal iktidarların benzer yönelimlerindendir: Kamuoyunu yanıltıcı bilgileri yaymak, yinelemek ve popülizm ! Örneğin ülkemizde, ilgili kuruluşların ormancılığımızda dolayısıyla orman ekosistemlerimizde yaşanan çok boyutlu çöküntüye karşın yaptıkları açıklamalar da çoğunlukla bu doğrultudadır. Sözgelimi,…

Devamını Oku

Merhaba; Bunlar, en azından benim için, yanıtlanması çok zor sorular… “Uzmanları” için de zor geliyor olsa gerek; baksanıza pek soran yok. Ama “doğa korumacılığı” günümüzün yükselen değerlerinden birisi ya, bir “korunan alan” muhabbetidir gidiyor… Ne var ki, yurttaşlarımız bir yana, doğrudan ya da dolaylı olarak etkinlikler yürüten ilgili kuruluşların özellikle uygulamacı birimlerinin çoğunluğu bu alanların ne neden ayrıldığının ne de geçirdiği dönüşümlerin tam anlamıyla ayırdında. Bu koşullarda doğrudan ilgili/sorumlu kuruluşlarda “ayakta kalmaya” direnen deneyimli ve bilgili teknokratların çoğunluğu ne yapacağını şaşırmış durumda sanırım. Oysa çoğunluğu bu alanda büyük umutlarla çalışmaya başlamış, nasıl da güzel çalışmalar yapmıştı… Öte yandan, “korunan alanlar”…

Devamını Oku

Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılı için ormancılık önerileri (2): Ormancılığımızın temel amacı “bozuk” ya da “verimsiz” yahut “boşluklu kapalı” sayılan maki ve orman ekosistemlerimizin kurtarılması olmalı! 21 Şubat 2024 Merhaba; Sizce “Ormancılığımızın kendi içinde tutarlı ve kararlı biçimde gözetilen bir temel amacı var mıdır?” Kimi okurlar, sözgelimi, Anayasanın özellikle 169 ve 170, başta 6831 sayılı Orman Kanunu olmak üzere çok sayıda ilgili hukuksal düzenleme ile “planlardan” hareketle bu soruya olumlu yanıt verebilir. Dahası, ormancılığımızın üç ilgili kuruluşunun[1] 2017 yılında “Dünya Ormancılık Günü” için kullandığı “İnsan için orman, ekonomi için orman!” sözünü öne sürerek “Al sana ormancılığımızın temel amacı işte!” de diyebilir. Hiç…

Devamını Oku

-Ormanlarımız ve Ormancılığımız Üzerine Sessiz Tartışmalar- Yıllarca önce çıkarılan Ağaçlandırma Yönetmeliği’nin kimi sakıncalı yanları nedeniyle Danıştay’da iptal davası açmış; Anayasaya aykırılık savında da bulunmuştuk. Duruşma yargıcı bana “-Bu yönetmelik bir tane olsun daha fazla fidan dikilmesini sağlamaz mı?” diye sorunca ben; “- Evet ama…” diye yanıt vermeye çabalarken sözümü kesip duruşmayı bitirmiş; istemimiz de reddedilmişti. Ne var ki, ilgili kuruluş çok kısa bir süre sonra yönetmeliği kendisi değiştirmişti. Bu değiştirim süreci ve uygulamalar yasal dayanağı hiç değiştirilmeden, dolayısıyla yasal dayanağı olmadan 2011 yılına değin sürdürüldü. 2011 yılında 6831 sayılı Orman Kanunu’na Ek Madde 12’nin getirilmesiyle bu uygulamalar yasal dayanağa kavuşturuldu.…

Devamını Oku

Merhaba; Şu seçim gündemli günlerde kim okuyacak böylesine uzunca bir yazıyı; tam yirmi sayfa ? Üstelik de çok dipnotlu! Evet, görüşlerini iletme zahmetine katlanan açıksözlü kimi dostlarım böyle söylüyor: “- Bu denli uzun ve de çok dipnotlu bir yazıyı kimse okumaz be ya… Doğrusu, ben yalnızca şöyle bir göz gezdiriyorum…” Kimbilir, belki de haklılar: Özellikle günümüz koşullarında çoğu kişinin böyle yazılara ayırabilecek ne zamanları ne istekler ne de enerjileri var. Büyük depremlerin yol açtığı yıkımların yanı sıra içinde bulunduğumuz şu genel seçim, adaylık vb tartışmalar -dedikodular”?-, ekonomik yetersizlikler çoğu kişiyi canından bezdirdi. “- Öyleyse senin derdin ne be meslektaşım?” dediğinizi…

Devamını Oku

Merhaba; Şu seçim gündemli günlerde kim okuyacak böylesine uzunca bir yazıyı; tam yirmi sayfa ? Üstelik de çok dipnotlu! Evet, görüşlerini iletme zahmetine katlanan açıksözlü kimi dostlarım böyle söylüyor: “- Bu denli uzun ve de çok dipnotlu bir yazıyı kimse okumaz be ya… Doğrusu, ben yalnızca şöyle bir göz gezdiriyorum…” Kimbilir, belki de haklılar: Özellikle günümüz koşullarında çoğu kişinin böyle yazılara ayırabilecek ne zamanları ne istekler ne de enerjileri var. Büyük depremlerin yol açtığı yıkımların yanı sıra içinde bulunduğumuz şu genel seçim, adaylık vb tartışmalar -dedikodular”?-, ekonomik yetersizlikler çoğu kişiyi canından bezdirdi. “- Öyleyse senin derdin ne be meslektaşım?” dediğinizi…

Devamını Oku

Merhaba; İşte orman fakültelerinin orman mühendisliği bölümlerinde de yeni öğretim yılı başladı. “Hayırlara vesile olmasını” diliyorum ancak ne denli öğle olabilir, bilemiyorum doğrusu. Bildiğim bir şey varsa bu zorlu süreçte yetişecek orman mühendislerinin bir kısmının yine işsiz kalabileceğidir. Tatsız bir giriş yaptığımın ayırdındayım kuşkusuz. Ama, son günlerde yaygınlaşan, bana göre daha da yaygınlaşması gereken deyimle “birilerinin “kralın çıplak olduğunu” ısrarla söylemesi gerekiyor. Artık “bıçak kemiğe dayandı” çünkü: Sen binbir özveriyle emekle çalış didin, “kazandım” diyerek sevin, seni sevenleri sevindir; zorlu bir öğrenim süreci geçir, bitir; sonra da aylarca belki de yıllarca işsiz kal ya da “şanslılardansınız” ilgili bakanlık ya da…

Devamını Oku

“Temiz, Sağlıklı ve Sürdürülebilir Çevreye Erişimi Evrensel İnsan Hakkı” Merhaba; Yaşasın: BM (Birleşmiş Milletler) 28 Temmuz 2022 günü “Temiz, Sağlıklı ve Sürdürülebilir Çevreye Erişimi Evrensel İnsan Hakkı” kararı almış. Böylece sahip olduğumuz, daha da önemlisi sınırsızca yaşama geçirdiğimiz (!) onlarca – kim bilir, belki de yüzlerce…-“ evrensel hakkımıza” bir tane daha eklenmiş oldu; başımız göğe erdi. Şaka bir yana, BM’nin bu kararı, çevre/doğa/orman korumacısı kişi ve kuruluşlar için ülkemizde bile yol açıcı olabilecektir. Ancak ülkemizde gerektiğince önemsenmedi sanırım; tartışıldığını ne duydum ne de gördüm çünkü. Öyle de olsa kararın alınmasına emeği geçen herkese teşekkür ediyor, ülkemizde de gerektiğince değerlendirilmesini diliyorum.…

Devamını Oku

Merhaba; Anlaşılan elli yılı aşkın bir meslek yaşamından hiçbir ders çıkarmamışım. Çıkarmış olsaydım eğer “2B serüvenini” bir daha yaşanmayacağını düşünmezdim, yine yanılmışım. Günümüzde artık çok daha vahim bir uygulama gündemde çünkü: Siyasal iktidar 25 Mart 2022 günü TBMM’ye “Hazineye Ait Taşınmaz Mallarının Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanım ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ni gönderdi. Hoş göreceğinizi umarak bir uyarıda bulunacağım: ✓ “2B” tartışmasını, uygulanmasını ve sonuçlarını anımsamıyorsanız, ✓ 6831 sayılı Orman Kanunu’na 2018 yılında getirilen Ek Madde 16’yı bilmiyorsanız, ✓ 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve…

Devamını Oku