Yiğit Atılgan’ın çevirdiği birartibir.org sitesinde yayınlanan Naomi Klein’ın kıdemli muhabir olarak yer aldığı The Intercept haber sitesi için gerçekleştirdiği bu video-söyleşiyi konuşma metni ile birlikte sitemizde paylaşıyoruz.
İmkânsız görünen aniden mümkün hale gelir
Ancak hakiki ya da algısal bir kriz gerçek değişime yol açar. O kriz meydana geldiğinde atılan adımlar ortalıktaki fikirlerin ne olduğuna bağlıdır.
– Milton Friedman
Ortalıktaki fikirler
Tarihin en aşırı serbest piyasa yanlısı iktisatçılarından olan Friedman birçok konuda haksız olsa da bu konuda haklıydı. Kriz dönemlerinde imkânsız görünen birçok fikir aniden mümkün hâle gelir. Ama kimin fikirleri?
Olabildiğince çok insanı güvende ve sağlıklı kılmak için tasarlanmış akılcı ve adil fikirler mi?
Yoksa en zayıf olanları daha da savunmasız hâle getirerek halihazırda akıl almaz bir zenginlik içinde yüzenleri daha da zenginleştirmeyi hedefleyen fikirler mi?
“Koronavirüs Kapitalizmini” Mağlup Etmenin Yolu
Peş peşe gelen krizler sonrasında dünya ekonomisi durma noktasında.
Dünya Sağlık Örgütü yetkilisi: Covid-19 küresel bir salgın hastalık olarak tanımlanabilir.
Spiker-1: Koronavirüs krizi sebebiyle ortalama yüzde 7 değer kaybeden Wall Street hisselerinin işlem görmesi durduruldu.
Spiker-2: Bu tarihi bir gün. 1987’deki borsa çöküşü sonrasında yaşanan en büyük düşüş.
Spiker-3: Düşüş, piyasa koronavirüs endişesi sebebiyle zaten zayıf düşmüşken petrol fiyatlarındaki dalgalanmadan kaynaklandı.
Trump: Hayır, hiçbir sorumluluk kabul etmiyorum.
Gittikçe yayılan panik ortamında her türlü şirket lobicisi fikirlerini elbette raftan indiriyor. Trump sosyal güvenlik sisteminin iflas edip ortadan kaldırılmasına ya da tamamen özelleştirilmesine yol açacak bir öneri olan bordro vergisinin askıya alınmasını savunuyor. Bu çoktandır var olan bir fikir:
George W. Bush: Bir işçinin, kendi tercihi doğrultusunda kendi parasının bir kısmını özel bir tasarruf hesabına yatırmasına izin verilmelidir.
Politik yelpazenin öbür tarafında da var olan bir fikir:
Senatör Joe Biden: Merkezi yönetimin harcamalarını dondurmayı savunurken buna sosyal güvenlik harcamalarını da katıyordum. Medicare (yaşlılar için sağlık sigortası) ve Medicaid (yoksullar için sağlık sigortası) dahil.
Ek olarak, ekonominin en zengin ve çevreye en çok zarar veren sektörlerini kurtarmayı savunan fikirler tedavülde:
Trump: Eğlence gemisi sektörüyle yakın bir şekilde çalışıyoruz. Havayolu sektörü de aynı şekilde. Bunlar iki harika sektör ve bu zor zamanlarda onlara destek olacağız.
Eğlence gemileri, havayolları ve oteller dışında hidrolik kırılma ile petrol ve doğal gaz çıkaran şirketler için kurtarma paketleri Trump’ın kişisel olarak da faydalanabileceği destekler.
Bu büyük bir sorun. Zira virüs karşı karşıya olduğumuz tek kriz değil. Bir iklim krizi ile de yüz yüzeyiz ve bizim paramızla kurtarılan sektörler tam da iklim krizinin müsebbibi olan sektörler.
Trump aynı zamanda özel sağlık sigortası şirketleri ile görüşüyor:
Trump: Sağlık sigortası şirketlerinin üst düzey yöneticileri ile toplanıyoruz.
Tam da birçok Amerikalının ihtiyaç duyduğu tedaviye erişememesine neden olanlar. Sizce onların da sadaka istemiyor olmalarının ihtimali ne? Adeta tüm bu salgın birilerine ihale ediliyor.
Şirket yöneticisi: Sayın Başkan, bizi, Walmart ve Walgreens’deki meslektaşlarımızı ve CVS’deki ortaklarımızı bugün buraya davet ettiğiniz için teşekkürler. Normalde bizleri rakip olarak görebilirsiniz, ama bugün ortak bir rakibimiz var ve koronavirüsün yayılmasını durdurmaya odaklandık.
ABD Merkez Bankası’nın ilk hamlesi finansal piyasalara 1,5 trilyon dolar pompalamak oldu. Şüphesiz daha fazlası da yolda. Ancak, emekçiyseniz, özellikle güvencesiz bir emekçiyseniz, şansınıza küsün. Eğer doktora görünmeniz gerekiyorsa ve sigortanız yoksa, büyük ihtimalle kimse bu maliyeti üstlenmenize yardımcı olmayacak. Eğer işe gitmeyip evde kalmanızı salık veren kamu sağlığı uyarılarına riayet ederseniz büyük ihtimalle maaş alamayacaksınız. Ama elbette yine de kiranızı, hastane, eğitim, kredi kartı ya da ev kredisi borçlarınızı ödemeniz gerekiyor.
Müneccim olmaya gerek yok. Birçok hasta kişi işe gitmek zorunda kalacak. Böylece başka birçok insan virüsü kapıp başkalarına yayacak. Emekçiler için geniş bir destek ve kurtarma paketi sunulmazsa ileride daha fazla iflas ve evsizlikle karşılaşmak sürpriz olmayacak.
Bu senaryoyu daha önce gördük. En son küresel bir çöküş yaşadığımız 2008’de yine şirketleri koşulsuz şartsız kurtarmaya dair berbat fikirler revaçtaydı. Bedelini dünyanın her tarafındaki sıradan insanlar ödedi. Ki bu da tamamen öngörülebilir bir şeydi.
13 sene önce Şok Doktrini-Felaket Kapitalizminin Yükselişi isimli bir kitap yazdım. Kitap, sağcı hükümetler tarafından sıkça uygulanan acımasız bir taktiği tarif ediyordu. Savaş, darbe, terörist saldırı, piyasanın çökmesi ya da doğal afet gibi sarsıcı olaylardan sonra iktidarlar halkın şaşkınlığını fırsat bilip demokrasiyi askıya alır, alt ve orta sınıfın aleyhine olacak şekilde yüzde 1’lik kesimi zenginleştirecek radikal “serbest piyasa” politikalarını uygulamaya koyar. Ancak, araştırmalarım bana şunu da öğretti: Şoklar ve krizler illa “Şok Doktrini”nde tarif edilen yoldan ilerlemek zorunda değil. Bir krizin evrimsel bir sıçramaya yol açması da mümkün.
1930’lardaki Büyük Buhran’ın New Deal’a (Yeni Sözleşme’ye) yol açtığını anımsayın:
F.D. Roosevelt: Korkulacak tek şey korkunun ta kendisi.
ABD’de ve başka ülkelerde hükümetler bir daha bir kriz olduğunda Sosyal Güvenlik gibi insanları koruyabilecek programları bulunması için bir güvence ağı örmeye başladı.
F.D. Roosevelt: Her ailenin düzgün bir konutta yaşama hakkı, yeterli tıbbi bakıma erişim hakkı, sağlıklı olabilne ve bu şekilde yaşama imkânı…
Evet, Trump’ın planının ne olduğunu biliyoruz. Sosyal güvenlik sistemini özelleştirmekten sınırları kapatmaya ve daha fazla sığınmacıyı kafeslere hapsetmeye uzanan ortalıktaki en tehlikeli fikirleri öne süren salgın halinde bir şok doktrini. Hatta seçimleri iptal etmeyi bile deneyebilir.
Ama bu öykünün sonu henüz yazılmadı. Bir seçim senesindeyiz. Sosyal hareketler ve başkaldıran siyasetçiler zaten seferberlik halinde. Ve tıpkı 1930’larda olduğu gibi bizim de dolaşımda olan fikirlerimiz var.
Sanders: Herkesin sağlık hizmeti almaya hakkı olduğuna inanıyor muyuz? (-Evet!)
Eylemci: Evlerinden olan herkesin barınma ihtiyacı karşılanana kadar örgütlenmeyi ve mücadele etmeyi bırakmayacağız.
İlhan Omar ve Ro Khanna: Öğrenci borçlarının affı akla yatkın olan şey. Eğer hastaysanız ve bir gelirden mahrumsanız, bunun için cezalandırılmamanız gerekir.
Bu fikirlerin çoğu daha bir hafta önce fazla radikal bulunup dışlanıyordu. Şimdiyse, bu krizden çıkmak ve gelecekte yeni krizler yaşanmasını önlemenin tek makul yolu olarak görünüyorlar.
Uzman: Koronavirüs testlerine dair Güney Kore ve ABD arasındaki farkları açıklamaya yarayan bir gerçek şu: Avrupa ülkeleri ve Kanada gibi Güney Kore’de de tek ödeyicinin bulunduğu evrensel bir sigorta sistemi mevcut. Bu, insanları harekete geçirmenin daha kolay olduğu ve nasıl test yaptırılacağı sorusunun tek bir cevabı bulunduğundan insanların ne yapmaları gerektiğini bildiği anlamına geliyor. ABD’deki sistem ise sayısız farklı sistemin yamalı bohçasını andırıyor. Bu yüzden ‘Her Amerikalının test yaptırmak için izlemesi gereken adımlar şunlardır’ denemiyor.
Washington’ın ekonomiyi canlandırma gibi devasa bir işi gündemine aldığı şu dönem tam da çoğumuzun yıllardır bahsettiği politikalar için uygun bir zaman.
A. Ocasio-Cortez: Bugün, ABD’de iktisadi, toplumsal ve ırksal adaleti sağlamak üzere kapsayıcı bir plan için kolları sıvadığımız gün. Adı Yeşil Yeni Sözleşme.
Bir önceki yüzyılın kirli endüstrilerini kurtarmak yerine bir sonraki yüzyılda güvenli olmamızı sağlayacak temiz endüstrileri desteklemeliyiz.
Tarihin bizlere öğrettiği bir şey varsa o da şok anlarının derinden sarsıcı olduğu. Ya mevzilerimizi yitirecek, elitler tarafından soyulup on yıllarca bedel ödeyeceğiz. Ya da henüz birkaç hafta önce imkânsız görünen ilerici zaferler kazanacağız. Cesaretimizi yitirmenin sırası değil. Gelecek, fikirleri için daha büyük bir mücadele vermeye gönüllü olanlar tarafından şekillendirilecek.
Ancak hakiki ya da algısal bir kriz gerçek değişime yol açar. O kriz geldiğinde atılan adımlar ortalıktaki fikirlerin ne olduğuna bağlıdır. Bana göre, temel işlevimiz budur: Mevcut politikalara alternatifler üretmek, siyaseten mümkün olmayan şeyler siyaseten kaçınılmaz hâle gelene kadar bu alternatifleri canlı ve hazır tutmak. – Milton Friedman