Geçtiğimiz günlerde Hollanda’nın en büyük savaş karşıtı sivil toplum örgütü PAX, Kuzeydoğu Suriye’yi konu olan çok çarpıcı bir çevresel etki raporu hazırladı.
Kuzeydoğu Suriye, on yıl önce çıkan iç savaştan bu yana ciddi çevresel problemlerle yüzleşiyor. Fakat savaşın çevresel etkileri, genelde savaşın yarattığı şiddet ve travmanın gölgesinde kalıyor. Savaş kaynaklı çevresel problemler çok kapsamlı ve uzun vadeli gözlemi de gerektiren ayrı bir çalışma alanı ve bu rapor bu konuda hazırlanmış kısıtlı çalışmalardan birini oluşturuyor.
Suriye’nin kuzeyi, Suriye’nin petrol rezervlerinin çoğuna ve milyonlarca Suriyeli için gıda sağlayan büyük tarım alanlarına ev sahipliği yapmaktadır. Suriye’nin bu bölümündeki çatışmanın çevresel boyutlarını araştıran bu çalışma uydu görüntüleri, açık kaynaklı belgeler ve saha çalışmaları bir araya getirilerek hazırlanmıştır. Raporu hazırlayanlar amaçlarını şöyle tanımlamışlar:
Çevresel verilerin ve açık kaynak uydu görüntülerinin bu bağlamda erişilebilir ve kullanılabilir olduğunu göstermek ve bölgede iyileştirme, yeniden yapılandırma için insan sağlığını ve gıda güvenliğini göz önünde bulundurarak öncelikli alanları tanımlamak.
Rapor, içeriğinde yer alan verileri nasıl bir araya getirdiğini ve nasıl bir metodoloji izlediğini açıklayarak başlıyor. Ardından çevre sorunlarını 4 ana başlık altında sınıflandırarak değerlendiriyor. Bu başlıklar: Katı atık, çöplükler ve çevre sağlığı kaygıları; petrol endüstrisinin oluşturduğu kirlilik; Su ve Hizmetler; Tarım ve Ormancılık.
Raporun sonuç bölümünde bu başlıklar arasında özellikle petrol endüstrisi ve yarattığı su kirliliğinden dolayı çok geniş bir tarım alanının kirlenmesi sonucu milyonlarca Suriyelinin temiz suya erişiminin kısıtlandığı, sağlık problemleri ile yüzleştiği ve tarımsal üretimde tercih edilen ekin türlerinin değişimi vurgulanıyor. Ayrıca çatışmanın tüm taraflarına ayrı ayrı çözüme yönelik öneriler listeleniyor. Rapor tüm bulguları bir araya getirerek şöyle bir sonuç çıkarıyor:
Bu raporun bulguları, Kuzeydoğu Suriye’de çatışmanın çevresel boyutlarının bir panoramasını ortaya koyuyor. En göze çarpan olgu ise, petrol endüstrisi kaynaklı kirlilik. Bölgede faaliyet gösteren beş yüzün üzerindeki petrol kuyusu toprak kirliliğinin yanı sıra sulama için de kullanılan 160 kilometrelik nehir kollarını ciddi şekilde kirletmektedir. Ağır yağışlar sıklıkla petrol atıklarını daha da geniş alanlara taşımakta ve oluşan atıklar yer altı sularını ve su kuyularını etkilemektedir. Kirlilik çoğu çocuk yaşta binlerce insanı tarımsal üretim yaptıkları toprakları terk etme ile baş başa bırakıyor. Temiz su kaynaklarına erişim giderek zorlaşmış durumda; bu durum özellikle Covid-19 döneminde daha da büyük bir sorun haline gelmiştir. Petrol gelirleri, özerk idarenin temel gelir kaynağıdır, ancak petrol altyapısını iyileştirmek ve modernize etmek büyük yatırımlar gerektiriyor. Hem IŞİD hem de Türkiye destekli silahlı gruplardan gelen güvenlik tehdidi göz önüne alındığında, yetkililerin dış destek olmadan sürdürülebilir bir çözüm sağlayabilmesi olası değildir.
Kuzeydoğu Suriye’deki birçok çevre sorununa ilişkin bu ilk keşif çalışması, yerel makamları, uluslararası yardım kuruluşlarını ve bağışçıları bölge için sürdürülebilir çözümlere yatırım yapmaya teşvik etmelidir.
Kuzeydoğu Suriye’nin statüsü ve Özerk Yönetim ile ilgili siyasi hassasiyetlere rağmen, halkının hayatlarını yeniden inşa edebilmeleri ve geleceğe yatırım yapabilmeleri için çok çeşitli çevre sorunlarına çözüm bulunması gerekmektedir. PEL-Civil Waves gibi sivil toplum kuruluşlarından aktivistler ve gönüllüler, endişeleri vurgulamak ve harekete geçme çağrısı yapmak için topluluklarından hikayeler ve bilgiler toplamaya başladı bile. Bu çabalar, çatışmanın Suriye halkının yaşamları, geçim kaynakları ve geleceği üzerindeki daha geniş etkileriyle başa çıkmak için dayanışmayı ve desteği hak ediyor.
19 Temmuz’da Rojava Devrimi’nin yıldönümünde yayımlanan raporun tamamına şu adresten ulaşabilirsiniz.
Raporda yer alan görsellerden bazıları yıllar içinde savaşın yarattığı yıkımı çok net bir şekilde ortaya koyuyor:
PAX tanıtımından: “PAX, Hollanda’daki en büyük barış örgütüdür. Sivilleri savaş eylemlerine karşı korumak, silahlı şiddeti sona erdirmek ve kapsayıcı barışı inşa etmek için çalışıyoruz. Yerel ortaklar ve tıpkı bizim gibi herkesin barışçıl bir toplumda onurlu bir yaşam hakkına sahip olduğuna inanan insanlarla birlikte, dünya çapında çatışma bölgelerinde çalışıyoruz.