Bu yazı, 10 Ocak 2025 tarihinde Copernicus İklim Servisi tarafından yayımlanan 2024 Yıllık İklim Özeti Raporu’nin çevirisidir.
Çeviren: Derya Sever
2024 yılı, 2023’ün ardından benzeri görülmemiş küresel sıcaklıklara sahne oldu. Bu yıl aynı zamanda, ortalama sıcaklığın sanayi öncesi seviyenin 1,5°C üzerinde bir ortalamayla bittiği ilk yıl oldu. Bu eşik, iklim değişikliğinin risklerini ve etkilerini önemli ölçüde azaltmak amacıyla Paris Anlaşması tarafından belirlenmişti. Sera gazı seviyeleri ve hem hava sıcaklığı hem de deniz yüzeyi sıcaklığı için çok sayıda küresel rekor kırıldı ve bu rekorlar beraberinde seller, sıcak hava dalgaları ve orman yangınları gibi aşırı olaylara neden oldu. Bu raporda sunulan veriler, insan kaynaklı iklim değişikliğinin hızlanan olumsuz etkilerinin altını çizmektedir.

2024 Küresel Ortalama Yüzey (Kara ve Deniz) Sıcaklıkları
Bu rapor, Copernicus İklim Değişikliği Servisi’nin (C3S) 2024’ün önemli iklim bulgularına yer vermektedir. Aşağıdaki küresel sıcaklık verileri, 1850-1900 ortalamasının kullanıldığı endüstri öncesi seviyeye ve 1991-2020 ortalamasının kullanıldığı yakın referans dönemine göre sunulmuştur. Aksi belirtilmedikçe tüm istatistikler, C3S’nin rutin izlemesi için kullanılan ECMWF küresel yeniden analiz ERA5 veri setinden alınmıştır.
2024 yılı, 1850’ye kadar uzanan çoklu veri setli küresel sıcaklık kayıtlarındaki en sıcak yıl olmuştur.
2024 yılında küresel ortalama sıcaklık 15,10 °C olmuştur; bu değer 2023 yılındaki bir önceki en yüksek yıllık değerden 0,12°C daha yüksektir.
2024 yılı, 1991-2020 ortalamasından 0,72°C daha sıcak ve sanayi öncesi seviyeden 1,60°C daha sıcak olarak, bu seviyenin 1,5°C üzerine çıkan ilk takvim yılı olmuştur.
Son on yıl, kayıtlara geçen en sıcak on yıl olmuştur.
Ocak ayından Haziran 2024’e kadar her ay, bir önceki yılın ilgili ayından daha sıcak olmuştur. Ağustos 2024, Ağustos 2023’teki rekor sıcaklığa eşittir ve Temmuz’dan Aralık’a kadar kalan ayların her biri, 2023’teki ilgili aylardan sonra yılın en sıcak ikinci ayları olmuştur.
Yılın karşılık gelen zamanı için üç rekor mevsim yaşanmıştır: boreal kış (Aralık 2023-Şubat 2024), boreal ilkbahar (Mart-Mayıs 2024) ve boreal yaz (Haziran-Ağustos), 1991-2020 ortalamasının sırasıyla 0,78°C, 0,68°C ve 0,69°C üzerindedir.
22 Temmuz 2024 tarihinde, günlük küresel ortalama sıcaklık 17,16°C ile yeni bir rekor seviyeye ulaşmıştır.
2024, küresel sıcaklığın sanayi öncesi seviyenin 1,5°C üzerinde olduğu ilk yıl olmuştur; yılın 11 ayında küresel ortalama yüzey hava sıcaklığı bu eşiğin üzerinde seyretmiştir. 2023 ve 2024 yılları için birleşik ortalama sıcaklık, sanayi öncesi seviyenin 1,54°C üzerindedir.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) Paris Anlaşması, “küresel ortalama sıcaklık artışını sanayi öncesi seviyelerin 2°C’nin çok altında tutmayı ve sıcaklık artışını sanayi öncesi seviyelerine göre 1,5°C’de sınırlama çabalarını sürdürmeyi” amaçlamaktaydı. Her ne kadar Anlaşma bu hedefe nasıl ulaşılacağını ya da 2°C’nin “çok altında” kalmanın tam ne anlama geldiğini belirtmese de, bu eşiklerden birinin ya da diğerinin geçildiğini doğrulamak için iki ya da üç on yıllık dönemde ortalama sıcaklıklara ihtiyaç duyulduğu kabul edilmektedir. 1850-1900 yılları arasındaki küresel sıcaklıkların ortalaması genellikle sanayi öncesi seviyeyi temsil etmek üzere alınır.
Bu nedenle, sanayi öncesi seviyenin 1,5°C üzerine çıkılan bir veya iki yıl, Paris Anlaşması’nın ihlal edildiği anlamına gelmiyor. Ancak, mevcut ısınma hızının on yılda 0,2°C’den fazla olması nedeniyle, 2030’lu yıllarda Paris Anlaşması’nın 1,5°C hedefinin ihlal edilmesi olasılığı oldukça yüksektir.


2024 yılında 11 ayda ve günlerin yaklaşık %75’inde küresel ortalama yüzey hava sıcaklıkları sanayi öncesi seviyelerin 1,5°C üzerinde gerçekleşmiştir. Ocak-Nisan ve Ekim-Aralık ayları, 1,58°C ile 1,78°C arasında değişen en yüksek aylık ortalama anomalilere sahne olmuştur. Mayıs-Eylül ayları arasındaki aylık değerler ise 1,48°C ile 1,54°C arasındadır. Veri setleri arasındaki küçük farklılıklar, 1,5°C eşiğinin üzerinde sıcaklıklara sahip ayların sayısının veri setinden veri setine değiştiği anlamına gelmektedir.

Bölgesel sıcaklık değişimleri
2023’te olduğu gibi 2024’te de tropik bölgeler (20°Güney-20°Kuzey) ve kuzey orta enlemler (20°-60°Kuzey) rekor küresel sıcaklık anomalilerine en fazla katkıda bulunan bölgeler olmuştur.

2024 yılında, yıllık yüzey hava sıcaklıkları dünyanın büyük bölümünde (%91) 1991-2020 ortalamasının üzerinde seyretmiştir. Sıcaklıklar, kara alanlarının yarısından fazlasında (%52) ortalamayı 1°C’den fazla bir değerde aşmıştır.
Okyanus üzerindeki yüzey hava sıcaklığı anomalileri, daha sonra ele alınacak olan deniz yüzeyi sıcaklıklarındaki anomalileri büyük ölçüde yansıtmıştır. 2023’te olduğu gibi, kuzey Kanada ortalamanın yaklaşık 3°C üzerinde gerçekleşen değerlerle en büyük anomalilerden bazılarını yaşamıştır.

2024’ün farklı lokasyonlar için ne kadar olağandışı olduğunu değerlendirmek için 1979 ile 2024 yılları arasındaki yıllık sıcaklıklar karşılaştırılmış ve sıralanmış, gezegenin yaklaşık üçte biri üzerinde rekor seviyeler (%32) ortaya çıkmıştır. Ayrıca, 2024 Okyanusya ve Antarktika dışındaki tüm kıtasal bölgeler için en sıcak yıl olmuştur.


Farklı bölgelerin küresel sıcaklık anomalilerine katkısını analiz etmek daha fazla fikir vermektedir. Büyük katkılar, büyük anomalilerden, geniş yüzey alanlarından veya her ikisinin birleşiminden kaynaklanabilir. 2023 ve 2024 yılları için beş enlem bandındaki on kara ve okyanus bölgesinin katkıları, her birinin ortalama sıcaklık anomalileri yüzey alanlarına göre oranlanarak değerlendirilmiştir. 2023 ortasından 2024 sonuna kadar en büyük sıcaklık katkısı tropikal okyanus ve kuzey orta enlem kara alanlarından gelmiş, bunu tropikal kara alanları ile güney ve kuzey orta enlem okyanusu izlemiştir.
Tropikal okyanus üzerindeki sıcaklık anomalileri, esas olarak tropikal Pasifik’teki El Niño ve La Niña olaylarının art arda gelmesi nedeniyle önemli değişkenlik göstermektedir. 2023 ve 2024 yıllarında bir El Niño olayının küresel sıcaklıklar üzerindeki etkisi, tropikal Atlantik ve Hint Okyanuslarındaki rekor yüksek sıcaklıklarla daha da artmıştır. Tropikal ve kuzey orta enlem kara alanlarında, sıcaklık anomalileri 2023 ortalarından itibaren keskin bir şekilde artarak El Niño’nun başlangıcına denk gelmiştir. Buna karşılık, kuzey ve güney orta enlem okyanus bölgelerindeki anomaliler son yirmi yılda daha istikrarlı bir artış göstermiştir. 2016 (üçüncü en sıcak yıldı ve güçlü bir El Niño’dan etkilenmişti) ile karşılaştırıldığında, 2023-2024 sıcaklık anomalilerinin dikkate değer bir özelliği, 2023’ün sonlarındaki El Niño zirvesinden sonra nispeten yavaş bir düşüş göstermeleridir.
Avrupa sıcaklıkları
2024 yılı, 10,69°C ortalama sıcaklık ile Avrupa için kayıtlara geçen en sıcak yıl olmuştur; bu değer bir önceki en sıcak yıl olan 2020’den 0,28°C daha yüksektir.
Bu 2024 sıcaklığı, 1991-2020 referans dönemi ortalamasının 1,47°C üzerinde ve 1850-1900 seviyesinin 2,92°C üzerindedir.
Avrupa ilkbahar (Mart-Mayıs) ve yaz (Haziran-Ağustos) mevsimlerinin ortalama sıcaklıkları, 1991-2020 ortalamasının sırasıyla 1,50°C ve 1,54°C üzerinde gerçekleşerek kayıtlara geçen en yüksek sıcaklıklar olmuştur.
Dört Avrupa mevsimi de ortalamadan daha sıcak geçmiştir. İlkbahar ve yaz, kaydedilen en sıcak dönemler olmuş, ilkbahar 2014’teki bir önceki en sıcak dönemden 0,36°C, yaz ise 2022’deki bir önceki en sıcak dönemden 0,20°C daha sıcak geçmiştir. Avrupa kışı (Aralık 2023-Şubat 2024), 1991-2020 ortalamasından 1,44°C daha yüksek ve en sıcak Avrupa kışı olan 2019-2020’den 1,4°C daha soğuk olarak kayıtlara geçen en sıcak ikinci kış olmuştur. Avrupa sonbaharı (Eylül-Kasım) 2024 için ortalama sıcaklık, 1991-2020 ortalamasının 1,25°C üzerinde ve 2020’deki en sıcak sonbahardan 0,21°C daha soğuk olarak kayıtlara geçen üçüncü en yüksek sıcaklığın kaydedildiği dönem olmuştur. 2023-2024 yıllarındaki sıcaklığın başlıca nedeni orta, doğu ve güneydoğu Avrupa’daki rekor sıcaklıklardır.
Isı stresi
2024 yılı boyunca, dünyanın büyük bir kısmı asgari ‘güçlü ısı stresi’ ile ortalamadan daha fazla gün yaşadı.
Dünyanın çeşitli bölgelerinde de ortalamanın üzerinde ‘aşırı sıcak stresi’ yaşanan günler görüldü.
En azından ‘güçlü ısı stresi’nden etkilenen alan 10 Temmuz’da yeni bir rekor seviyeye ulaşmış ve dünyanın yaklaşık %44’ü ‘güçlü’ ila ‘aşırı ısı stresi’nden etkilenmiştir. Bu, yıllık ortalama maksimum değerden %5 daha fazladır.
Burada sunulan UTCI tahminleri, C3S küresel yeniden analiz veri seti ERA5-HEAT’e dayanmaktadır. 2024 yılında, kara alanlarının %61’i asgari ‘güçlü ısı stresi’ (32°C’yi aşan hissedilir sıcaklık) ile ortalamadan daha fazla gün yaşamıştır. Dünyanın büyük bir bölümünde, özellikle de subtropik bölgelerin ötesinde, sıcak çarpmasından (46°C’yi aşan hissedilen sıcaklık) kaçınmak için önlem alınmasının zorunlu olduğu nokta olan ‘aşırı ısı stresi’ nadiren yaşanmaktadır. Bununla birlikte, Avustralya’nın bazı bölgeleri, Kuzey Afrika, Orta Doğu ve ABD’nin batısı gibi bölgelerin bazılarında ortalamadan daha fazla ‘aşırı ısı stresi’ görülen günler olmuştur. 2024’te kaydedilen en yüksek hissedilen sıcaklık değeri Kuzey Afrika’da Cezayir’de 59,1°C olmuştur.

2024’te dünyanın ısı stresinden etkilenen yüzey alanı yılın büyük bölümünde ortalamanın üzerindeydi. 10 Temmuz 2024 tarihinde, dünyanın ‘güçlü’ ila ‘aşırı ısı stresi’nden etkilenen yüzey alanı yaklaşık %44 ile zirve yaptı – bu, kayıtlardaki herhangi bir günde dünyanın bu seviyede ısı stresinden etkilenen en büyük yüzey alanı oldu.
Deniz yüzeyi sıcaklığı
Kutup dışı okyanus üzerindeki yıllık ortalama deniz yüzeyi sıcaklığı (DYS) 2024 yılında 20,87°C ile rekor seviyeye ulaşmıştır.
Kutup dışı DYS, Mayıs 2023’te başlayan aylık rekorlar serisini takip ederek Ocak-Haziran 2024 döneminde yılın en yüksek seviyelerine ulaştı. Temmuz-Aralık 2024 arasında ise DYS, 2023’ten sonra en sıcak ikinci aylar olmuştur.
2024 yılı, güçlü 2023 El Niño olayının kalan etkilerinden ve nötr El Niño Güney Salınımı (ENSO) koşullarına doğru geçişten etkilenmiştir.
Okyanus havzalarının çoğunda ortalamanın üzerinde DYS’ler kaydedilmiş, Kuzey Atlantik, Batı Pasifik ve Hint Okyanusu’nda rekor değerlere ulaşılmıştır.


2024 yılı için yıllık ortalama kutup dışı DYS, 1991-2020 ortalamasının 0,51°C üzerinde, 20,87°C ile kayıtlara geçen en yüksek değer olmuş ve önceki 2023 (20,80°C) ve 2016 (20,61°C) DYS rekorlarını geride bırakmıştır.

2024 yılında yıllık DYS, kutup dışı okyanusun neredeyse üçte birinde (%27) rekor seviyelere ulaşmıştır. Bu, Atlantik Okyanusu’nun geniş bölgelerini, özellikle tropikal bölgeleri, Hint Okyanusu’nun çoğunu, Batı Pasifik’in büyük bölümünü ve Güney Okyanusu’nun bazı kısımlarını içeriyordu. Buna karşılık, ekvator boyunca doğu Pasifik boyunca yıllık ortalama DYS’ler 1991-2020 ortalamasına yakındı ve yılın başlarında El Niño koşullarından yılın ikinci yarısında nötr ENSO koşullarına geçişi yansıtıyordu. Avrupa denizlerinde, yıllık DYS’ler orta ve doğu Akdeniz, Karadeniz ve Norveç Denizi’nde rekor seviyelere ulaştı. Rekor yıllık DYS’lere sahip tüm bölgelerde yıl içinde bir noktada en az kategori II (‘güçlü’) deniz sıcak dalgaları yaşanmıştır.
Yüksek DYS’lerin yaygın olarak görülmesi, Nisan ayında NOAA tarafından ilan edilen küresel bir mercan ağarması olayına yol açtı.
Atmosferik su buharı
Atmosferdeki toplam su miktarı 2024 yılında 1991-2020 ortalamasının %4,9 üzerinde rekor bir değere ulaşarak, ikinci ve üçüncü en yüksek değerlere sahip yıllar olan 2016 (%3,4) ve 2023’ten (%3,3) belirgin bir şekilde daha yüksek olmuştur.


Su buharı, Dünya’nın doğal sera etkisine önemli ölçüde katkıda bulunduğu için iklim sisteminde çok önemli bir rol oynamaktadır. Karbondioksit ve metan gibi diğer sera gazlarının aksine, su buharı konsantrasyonu insan faaliyetlerinden doğrudan etkilenmez. Bununla birlikte, atmosfer ısındıkça daha fazla su buharı tutabilir (her ilave santigrat derece için yaklaşık %7 daha fazla). Buna karşılık, daha yüksek su buharı içeriği, ‘sıcaklık-su buharı geri beslemesi’ olarak bilinen bir süreçle ısınmayı daha da artırır. Atmosferdeki artan nem, aşırı yağış olaylarının potansiyelini de artırır ve daha yoğun tropikal fırtınalar için enerji kaynağı olur.
2024’teki rekor yüksek su buharı değeri, daha yüksek deniz yüzeyi sıcaklıkları nedeniyle okyanustan artan yüzey buharlaşması ve daha sıcak bir atmosferin daha fazla nem tutma kabiliyetinin kombinasyonundan etkilenmiştir.
2023 ve 2024’ün küresel sıcaklığı ne kadar olağandışıydı?
Az sıklıkta görülen iklim olaylarını araştırmak için, geleneksel olarak kullanılan sabit 30 yıllık ortalama yerine hareketli ortalamaya sahip istatistiksel bir yaklaşım kullanıldı. Birden fazla veri kümesi üzerinden ortalaması alınan küresel ortalama sıcaklık için bu yaklaşımın kullanılması, 2023 ve 2024’ün gelişen arka plana göre kayıtlardaki en sıcak iki yıl olduğunu doğrulamaktadır. Kendi döneminin klimatolojik durumuna kıyasla çok daha sıcak olan tek yıllar 1877 ve 1878’dir. Bu yıllar, Hindistan, Çin, Afrika ve Güney Amerika’nın bazı bölgelerinde yaklaşık 50 milyon insanın öldüğü tahmin edilen 1875-1878 yılları arasındaki ‘Büyük Kuraklık’ dönemidir. Bu dönem, tropikal doğu Pasifik’te güçlü bir El Niño ve başka yerlerde alışılmadık derecede sıcak DYS’ler ile karakterize edilmiştir, ancak veri kapsamındaki boşluklar 2023 ve 2024 ile tam karşılaştırmayı engellemektedir. 19441 bir başka sıcak yıldı ve değişen arkaplan sapması 2024’tekinden marjinal olarak daha büyüktü.
1Burada kullanılan 1940’ların başlarına ait deniz yüzeyi sıcaklık analizlerinin yanlı olarak sıcak olduğuna dair kanıtlar bulunmaktadır, ancak 1938 ve 1944 yılları için sadece kara üzerinde ortalaması alınan yüzey hava sıcaklıkları 1973 yılından önceki tüm yıllardan daha yüksektir.

2023 ve 2024’teki sıcaklığın arkasında hangi faktörler vardı?
2023-2024 El Niño güçlü ancak istisnai olmayan bir olaydı ve Okyanus Niño İndeksi 2.0°C ile 2015-2016, 1997-1998 ve 1982-1983 olaylarının zirvelerinden daha küçüktü. El Niño’ya ek olarak, 2023 ve 2024’teki atmosferik ısınma ve nemlenmenin önemli bir kısmının diğer okyanus havzalarındaki DYS’lerden kaynaklandığı görülmektedir. 2024 yılı da El Niño’dan nötr ENSO koşullarına doğru yavaş ilerlemiştir.
2024 ve 2023, insan kaynaklı iklim ısınmasının hızlanması ve okyanus değişkenliğinin alışılmadık derecede sıcak bir evreye girmesi nedeniyle, birçok bölgede benzeri görülmemiş DYS anomalileri ile istisnai olarak sıcak görünmektedir. Bir veya her iki yılı da etkilemiş olabilecek diğer faktörler şunlardır:
Ocak 2022 ‘deki Hunga Tonga-Hunga Haʻapai volkanik patlaması1 – artan stratosferik su buharı nedeniyle ısınma, ancak aerosoller nedeniyle soğuma
gemicilikten kaynaklanan daha düşük sülfür dioksit emisyonları – aerosollerin azalması nedeniyle ısınma
düşük seviyeli bulut miktarının azalması – güneş radyasyonunun artan emilimi nedeniyle iklim sisteminin ısınması
maksimum güneş döngüsü – Dünya’ya ulaşan artan güneş enerjisinden kaynaklanan ısınma
sıcaklık/su buharı geri besleme mekanizması – atmosferdeki ilave su buharının artan sera etkisinden kaynaklanan ısınma
2025 ve sonrası için beklentiler nelerdir?
Met Office’in yakın zamanda yaptığı bir tahmin, 2025’in küresel olarak kayıtlara geçen en sıcak üçüncü, hatta ikinci yıl olmasının muhtemel olduğunu göstermektedir. 2024 yılı, Haziran 2024’te yayınlanan WMO 2024-2028 Küresel Yıllıktan On Yıla İklim Güncellemesi‘nin 2024 ve 2028 yılları arasında en az bir yılın 1850-1900 seviyesinin 1,5°C üzerinde olacağı ve kayıtlardaki en sıcak yıl olacağı beklentisini şimdiden karşılamıştır. Rapor, bu dönemde tek bir yılın 1850-1900 seviyesinin 1,9°C üzerine kadar çıkabileceğini ve beş yıllık ortalamanın 1,5°C eşiğini aşma olasılığının %47 olduğunu belirtmektedir.
Dünya çapında ekstrem olaylar
Dünya genelinde sıcak hava dalgaları, seller, kuraklıklar ve orman yangınları da dahil olmak üzere çok sayıda aşırı olay kaydedilmiştir.
2024’teki aşırı olayların insan sağlığı, ekosistemler ve altyapı üzerinde önemli etkileri olmuştur. En istisnai olaylar arasında sel, aşırı sıcaklık, kuraklık ve orman yangınları yer aldı.
Ani sellere yoğun, bazı durumlarda rekor yağışlar neden olmuştur (örneğin Ocak ayında Kaliforniya’da, Nisan ayında Basra Körfezi ülkelerinde, Ekim ayında İspanya’nın doğusunda). Atmosferik nehirlerin geçişi (Şubat ayında Kaliforniya’da olduğu gibi), muson yağışları (Avustralya ve Güney Asya’da ilgili yağışlı mevsimlerde), büyük alçak basınç sistemleri ve tropikal siklonlar nedeniyle daha büyük ölçekli seller de meydana gelmiştir.
NOAA IBTrACS ‘ın geçici verilerine göre 2024 yılında 43’ü tropikal siklon kuvvetinde ve 22’si büyük tropikal siklon kuvvetinde olmak üzere 86 tropikal fırtına görülmüştür. Bunların birçoğu dünya genelinde nüfus ve altyapı üzerinde etkilere yol açmıştır. Diğerlerinin yanı sıra, 2024 yılında dünya çapında sele neden olan tropikal siklonlar şunlardır: Alvaro Siklonu, Madagaskar (Ocak); Akarà Fırtınası, Brezilya, Lincoln Siklonu, Avustralya (Şubat); Megan Siklonu, Avustralya, Gamane Siklonu, Madagaskar (Mart); Ewiniar Tayfunu, Filipinler, Ialy Siklonu, Güneydoğu Afrika (Mayıs); Alberto ve Chris Fırtınası, Kuzey Amerika (Haziran); Beryl Kasırgası (Haziran-Temmuz); Gaemi Tayfunu, Doğu Asya, Debby Kasırgası, Doğu Kuzey Amerika, Asna Kasırgası, Hint Yarımadası, Shanshan Tayfunu, Japonya (Ağustos); Helene Kasırgası, Doğu ABD, Krathon Tayfunu, Tayvan ve Filipinler, Milton Kasırgası, Güneydoğu ABD, Kong-rey Fırtınası, Tayvan ve Çin (Ekim); Yinxing, Toraji ve Usagi Tayfunları, Filipinler (Kasım); Chido Fırtınası, Güneydoğu Afrika (Aralık).
Avrupa yıl boyunca konvektif fırtınalardan Eylül ayında orta ve doğu bölgelere rekor düzeyde yağış ve şiddetli sel getiren Boris Fırtınası gibi adlandırılmış fırtınalara kadar bir dizi yağış olayından etkilendi. Kuzeybatı Avrupa’da, 2023-2024 fırtına sezonu boyunca Birleşik Krallık Met Ofisi, Met Éireann ve KNMI (Hollanda) fırtına isimlendirme grubu tarafından 12 fırtına isimlendirilmiştir. Bu sayı, 2015 yılında fırtına isimlendirme uygulamasının başlatılmasından bu yana bir sezonda görülen en yüksek fırtına sayısıdır. Avrupa genelinde tahminlere göre 2024 yılında 50’ye yakın adlandırılmış fırtına2 meydana gelmiştir.
2024 yılı boyunca, genellikle ulusal veya yerel sıcaklık rekorları kıran çok sayıda sıcak hava dalgası yaşandı. Güneydoğu Avrupa, Kuzey Afrika, Sahel, Orta Doğu ve Amerika’nın bazı bölgeleri, orta ve güney ve doğu Asya, güney Afrika ve Avustralya’da önemli sıcak hava dalgaları meydana gelmiştir.
Bazı bölgelerde, özellikle Orta ve Güney Amerika’da (Amazon havzası, Pantanal sulak alanları ve diğerleri), Güney Afrika’da, Akdeniz bölgelerinde ve Doğu Avrupa’da, genellikle yüksek sıcaklık aşırılıklarıyla aynı zamana denk gelen uzun süreli yağış eksikliği görüldü.
Kuru koşullar birçok bölgede orman yangınlarına elverişli olmuştur. Copernicus Atmosfer İzleme Servisi (CAMS) GFAS orman yangını emisyon verilerine göre Amerika kıtası en çok etkilenen kıta olmuştur. Kanada (Temmuz ve Ağustos) ile Brezilya ve Bolivya’nın güneyinde (Ağustos’tan Ekim’e) kalıcı ve büyük ölçekli bitki örtüsü yangınları gözlemlenmiştir. Yangın karbon emisyonları Bolivya ve Venezuela için kayıtlardaki en yüksek seviyedeydi ve Kanada 2023’ten sonra ikinci sırada yer aldı.
Deniz buzu
2024’ün büyük bir bölümünde, Antarktika çevresindeki deniz buzu miktarı tarihsel olarak en düşük değerlere ulaştı. Şubat ayında yıllık minimum seviyesine ulaşan aylık ölçü, kayıtlardaki en düşük üçüncü değer olmuştur. Haziran ayından itibaren, aylık kapsam ya 2023’ün ardından en düşük ikinci sırada ya da en düşük (Kasım ayında) sırada yer aldı.
Kuzey Kutbu’nda deniz buzu Haziran ayına kadar 1991-2020 ortalamasına nispeten yakın seyretmiş, ancak sonraki aylarda ortalamanın oldukça altına düşmüştür. Eylül ayındaki yıllık minimum seviyesinde, aylık kapsam uydu kayıtlarında en düşük beşinci sırada yer almıştır.

Antarktika’da, 2023’ün büyük bölümünde yılın en düşük seviyelerine ulaştıktan sonra, deniz buzu 2024’ün birkaç ayında yine ortalamanın oldukça altında kaldı. Şubat ayındaki yıllık minimum genişlik, uydu kayıtlarındaki en düşük üçüncü genişlik oldu. Haziran’dan Ekim’e kadar olan aylık genişlikler, 2023’ün ardından bu aylar için en düşük ikinci genişlik olurken, Kasım ayı için yeni bir rekor düşük değer belirlendi. Antarktika deniz buzu konsantrasyon anomalileri okyanus sektörüne ve aylara göre değişmekle birlikte, özellikle Atlantik sektöründe buz örtüsü çok azalmıştır. Açık deniz, özellikle kış aylarında genellikle üzerindeki havadan daha sıcaktır, bu nedenle deniz buzu örtüsünün azalması Antarktika çevresinde alışılmadık derecede yüksek yüzey hava sıcaklıklarına katkıda bulunmuştur. Bu yüksek bölgesel sıcaklıklar, 2024’teki rekor veya rekora yakın küresel sıcaklıklarda birincil olmasa da bir faktördü. 1980’lerden bu yana Arktik deniz buzundaki belirgin düşüşün aksine, Antarktika deniz buzu kapsamındaki kalıcı büyük negatif anomaliler yalnızca 2016’dan beri gözlemlenmektedir. Daha sıcak okyanus sıcaklıkları ve atmosferik sirkülasyon modelleri muhtemelen katkıda bulunan faktörlerdir, ancak araştırmalar devam etmektedir.
Kuzey Kutbu’nda deniz buzu miktarı Haziran ayına kadar 1991-2020 ortalamasına yakın seyretmiştir. Bu davranış, 2021’den bu yana sıklıkla gözlemlenen davranışla uyumluydu. Ancak, Temmuz 2024’ten itibaren deniz buzu miktarı ortalamanın önemli ölçüde altında kalmıştır. Eylül ayındaki yıllık minimum seviyesinde, aylık kapsam uydu kayıtlarında en düşük beşinci sırada yer aldı.
Sera gazı konsantrasyonları
Atmosferdeki karbondioksit ve metan konsantrasyonları 2024 yılında sırasıyla 422,1 ppm ve 1897 ppb ile rekor seviyelere ulaştı.


Sera gazlarının atmosferik konsantrasyonu
Sera gazları karbondioksit ve metanın atmosferik konsantrasyonu 2024 yılı boyunca artmaya devam etmiştir. Tüm atmosferik sütun üzerinde ortalaması alınan uydu verilerinin ön analizi, karbondioksit konsantrasyonlarının bir önceki rekor yıl olan 2023’e kıyasla 2024’te yaklaşık 2,9 ppm (+/- 0,3 ppm) daha yüksek olduğunu, metanın ise yaklaşık 3 ppb (+/- 2 ppb) arttığını göstermektedir. Bunun sonucunda 2024 yılı yıllık ortalaması karbondioksit için yaklaşık 422,1 ppm ve metan için 1897 ppb olmuştur. Karbondioksit artış oranı son yıllarda gözlemlenen orandan daha büyüktür (2022’den 2023’e artış 2,5 ppm’dir) Metan artış oranı ise önceki yıllara göre daha düşüktür. Örneğin, 2022’den 2023’e kadar olan artış iki kat daha büyüktü. Atmosferik metan konsantrasyonları, 2000-2006 yılları arasında plato yapmadan önce 20. yüzyıl boyunca önemli ölçüde artmıştır. 2024 yılında atmosferik karbondioksit konsantrasyonları, en az 2 milyon yıl içinde herhangi bir zamanda olduğundan daha yüksekti. Atmosferik metan konsantrasyonları 2024 yılında, en az 800 bin yıl içinde herhangi bir zamanda olduğundan daha yüksekti.
1Bu durumda küresel atmosferdeki ısınma, El Chichón’un volkanik patlamasından kaynaklanan soğuma ile dengelenmiştir
22024-25 Avrupa rüzgar fırtınası sezonu, 2023-24 Avrupa rüzgar fırtınası sezonu, son erişim 07/01/2025