Close Menu
polenekoloji.org
  • BİZ KİMİZ
    • Manifesto (Türkçe)
    • Manifesto (Kurdî)
    • Manifest (English)
    • Amaç ve İşleyiş
    • Faaliyet Raporları
  • NE YAPABİLİRİM
  • ENSTİTÜ
  • POLEN BÜLTEN
  • POLEN DERGİ
  • GÜNDEM
  • TEORİ
    • Emekoloji
    • Gıda Egemenliği
    • Hayvan Özgürlüğü
    • İklim
    • Kent Ekolojisi
    • Mücadele ve Örgütlenme
    • Marksist Ekoloji
    • Dosya: Kapitalizm ve Ekolojik Yıkım
    • Madenciliğin Politik Ekolojisi
Sitede Gezinin
  • ADALET MÜCADELELERİ (27)
  • EKOLOJİ/İKLİM HAREKETLERİ (68)
  • GÜNDEM (279)
    • ETKİNLİKLER (9)
  • MEDYA (13)
    • PODCAST (6)
    • VIDEO (7)
  • SÖYLEŞİ (42)
  • TEORİ (242)
    • Dosya: Kapitalizm ve Ekolojik Yıkım (26)
    • Emekoloji (18)
    • Gıda Egemenliği (17)
    • Hayvan Özgürlüğü (7)
    • İklim (20)
    • Kent Ekolojisi (26)
    • Madenciliğin Politik Ekolojisi (24)
    • Marksist Ekoloji (15)
    • Mücadele ve Örgütlenme (20)
  • YAYINLAR (49)
    • Faaliyet Raporları (2)
    • Polen Bülten (19)
    • Polen Dergi Yazıları (6)
    • Polen Ekoloji Kitaplığı (7)
Facebook X (Twitter) Instagram
polenekoloji.org
  • BİZ KİMİZ
    • Manifesto (Türkçe)
    • Manifesto (Kurdî)
    • Manifest (English)
    • Amaç ve İşleyiş
    • Faaliyet Raporları
  • NE YAPABİLİRİM
  • ENSTİTÜ
  • POLEN BÜLTEN
  • POLEN DERGİ
  • GÜNDEM
  • TEORİ
    • Emekoloji
    • Gıda Egemenliği
    • Hayvan Özgürlüğü
    • İklim
    • Kent Ekolojisi
    • Mücadele ve Örgütlenme
    • Marksist Ekoloji
    • Dosya: Kapitalizm ve Ekolojik Yıkım
    • Madenciliğin Politik Ekolojisi
Facebook X (Twitter) Instagram
polenekoloji.org
Home » Çevre Gününü Mücadeleyle Kutlayalım

Çevre Gününü Mücadeleyle Kutlayalım

By Polen Ekoloji5 Haziran 2025Updated:6 Haziran 20253 Mins Read
Resim: Marie Koo
Share
Twitter Email Telegram Facebook WhatsApp

“İlerleme anlatılarının yokluğunda dünya korkutucu bir yere dönüştü. Enkazlar, terk edilmişliklerinin dehşetini yüzümüze vuruyor. Gezegenimizin mahvolmasını engellemek şöyle dursun, hayatımızı nasıl idame ettirebileceğimizi bile kestirmek kolay değil. Ama neyse ki hala insan ve insan olmayan müttefiklerimiz var. Perişan peyzajlarımızın çalılar bürümüş hudutlarını, kapitalist disiplinin, ölçeklenebilirliğin ve terk edilmiş plantasyonların çeperlerini hala keşfe çıkabiliyoruz.”

Evet, ilerleme anlatıları gitgide yok oluyor; çünkü toprağına, havasına, suyuna ve yaşama sahip çıkanların mücadelesi, ilerleme, kalkınma gibi kavramların, kullanıldığı her yerde ekolojik yıkımla sonuçlanan tahribat, kırım, tükenme, afetler anlamına geldiğini gösteriyor. 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nü tam da böyle topyekün bir saldırıya göğüs germeye çalışırken karşılıyoruz.

En temel ihtiyaçlardan başlayarak doğayla kurduğumuz kendimizi var etme sürecimiz, kapitalist meta döngüsü içinde, tümü doğal akışların bozulmasına yol açacak şekilde üretilir ve dünyanın dört bir yanına dağılırken yaşamı da başka şekilde tahayyül edemez hale getiriliyoruz. İnsanların çevreleriyle kurduğu ilişkiyi bu hızlandırılmış, yabancılaştırılmış döngüden çıkarmak için her an doğanın bir parçası olduğumuz bilinciyle örgütleniyoruz.

Ama bugün sermaye düzenini ayakta tutan bu siyasi iktidarların dayandığı olgu, çevresel yıkımı, kapitalizmin krizleri karşısında, düzene karşı biriken öfke karşısında bir yönetme aracı olarak işlevlendirmek; felaketlerden felaketlere savrulan toplumların örgütlenme ve özneleşme kapasitelerini ellerinden almak.

İklimin yaşanılamaz coğrafyalar bırakacağı koşullara doğru hızla ilerlerken yüzbinlerce insan göç yollarına düşmüş durumda. Filistin ve diğer savaş ve soykırım coğrafyalarındaki katliamlar bu barbarlığın en katlanılmaz ve kendimizle yüzleşmemiz gereken en büyük acıları. Bu yıl mücadele yılı ilan edilen plastikler kutuplardan atmosferin katmanlarına derin deniz canlılarından insan sütüne her yere yayılmış bir zehir, nesillerin hastalıklarla boyun eğdirilmesinin malzemesi. Tüm karaların yüzde 38’inin ayrıldığı endüstriyel tarım ve hayvancılık bir yandan orman ve nehirleri yok ederken egemen sınıfın türcü ideolojisini yayarak bu boyun eğdirmeyi pekiştiriyor.

Peki buralarda neler oluyor! Şırnak’ta güvenlik bahanesiyle sistematik biçimde yakılan ve yok edilen ormanlardan, iklim krizine rağmen Kürdistan’da bir virüs gibi çoğalan petrol ve doğalgaz projelerine; Karadeniz’de ve Kaz Dağları’nda altın madenciliği uğruna siyanürle zehirlenen topraklara ve sulara; Akbelen’de kömür için yok edilen ormanlardan, Samandağ’da depremin ardından yaşanan mülksüzleştirmeye, Kanal İstanbul gibi mega rant projeleriyle yok edilen tarım alanları ve su havzalarından “sürdürülebilirlik” maskesi altında GES, RES ve JES projeleriyle talan edilen yaşam alanlarına kadar her yerde doğa ve emek, sermayenin birikim aracına dönüştürülüyor.

Tüm bu neoliberal politikalar yalnızca ekolojik yıkımın değil; aynı zamanda sınıfsal sömürünün, ataerkil ve faşizan yapıların bir tezahürü. Bu tabloyu yoksullaştırılan işçilerin, köylülerin, kadınların ve çocukların yaşam alanlarını ve geçim kaynaklarını kaybetmesi, sağlıklarını yitirip kölelik koşullarında çalışmaya zorlanması tamamlıyor. Kapitalist sınıfın, yani yerlisi, yabancısı, emperyalisti tekellerin ve onların devletinin varlığı buna dayanıyor.

Tsing’in Dünyanın Sonundaki Mantar adlı eleştirel kitabında ifade ettiği gibi kapitalizmin kâr hırsının yarattığı bu yıkım tablosu bizi terk edildiğimiz enkazlarda çaresizlik içinde ölüme teslim olmayı seçmek yerine, yeni yolculuklar için yeni yeni patikalar açmaya sevk ediyor.

“20. yüzyılda modern insanın kibrini daha da pekiştiren araştırmacılar, dünyalar meydana getiren farklı, çok katmanlı ve birbiriyle kesişen projeleri fark etme yeteneğimizi köreltmeye çalıştılar. Bazı yaşam biçimlerinin diğerleri aleyhine yayılması fikrini bir saplantı haline getirerek, olup biten diğer her şeyi görmezden geldiler. Fakat ilerleme anlatılan cazibesini kaybettikçe, farklı bir şekilde bakmak da mümkün hale geliyor.”

Kapitalizme, emperyalizme, işgale, sömürüye, özel savaşa karşı; doğaya, hayvana, insana özgürlük talebimiz bu koşullarda çok daha güçlü!

Tarihin bu altüst oluş anında, bugünkü yaşam alanlarımızı mümkün kılan iklim koşullarının dayandığı gezegenin kritik ekosistemlerinin geri dönüşsüz kırılma noktalarından geçtiği, tüm canlılığı yokoluşun eşiğine götüren bu ilerleyişe karşı kurtuluşun, mutluluğun, herkesin tüm yeteneklerini sonuna kadar geliştireceği bir yaşam hakkının ufukta olduğunu söylüyoruz. Mücadeleyle geçirdiğimiz her zorlu gün bizi bu yeni yaşamı inşaya hazırlıyor, götürüyor.

Bir mümkünü yaratma mücadelemizde dünyanın dört bir yanında direnenlerle buluştuğumuz yollarda, birlikte yürüdüğümüz tüm hak savunucularına; yolumuzu açan Reşit Kibarlara selam olsun.

5 Haziran Dünya Çevre Günü örgütlenme
Bizi takip edin Bizi takip edin Bizi takip edin Bizi takip edin
Share. Twitter Facebook Email Telegram

Öne Çıkan Yazılar

Özgür ve Ekolojik Bir Yaşam için Yaşasın 1 Mayıs Yaşasın Mücadelemiz!

Polen Ekoloji

Mersin Limanı’nda Körüklenen Soykırım Ve Ekokırım Suçu

Cemre Nayir

Söyleşi: Türkiye’de İklim Politikalarını Devlet-Halk Çelişkisi Belirler

Polen Ekoloji

Türkiye Ulusal Ormancılık Planı Üzerine

Yücel Çağlar

Söyleşi: Ani Sıcaklık Değişimleri, Kapitalizm ve Ekososyalizm

Polen Ekoloji

Ankara’da Ekotopya’yı İzliyoruz

Polen Ekoloji
Son Yazılar

Çevre Gününü Mücadeleyle Kutlayalım

5 Haziran 2025

Vegan Yıkama ve Veganların Bütünlüğü Yalanı

15 Mayıs 2025

Özgür ve Ekolojik Bir Yaşam için Yaşasın 1 Mayıs Yaşasın Mücadelemiz!

30 Nisan 2025

Mersin Limanı’nda Körüklenen Soykırım Ve Ekokırım Suçu

29 Nisan 2025

Söyleşi: Türkiye’de İklim Politikalarını Devlet-Halk Çelişkisi Belirler

29 Nisan 2025
Arşiv
POLEN EKOLOJİ KİTAPLIĞI

Kızıl Ekolojik Devrim

13 Mayıs 2025

Çoklu Krizler Çağında İktisadi Kalkınma, Büyüme ve Ekoloji

8 Nisan 2025

Çernobil

10 Şubat 2024

Marx Ve Yeryüzü

10 Şubat 2024

Herbaryum

10 Şubat 2024
Hakkımızda
Hakkımızda

POLEN Ekoloji olarak, ekolojik mücadelenin kapitalizme karşı toplumsal kurtuluş mücadelesinin bir parçası ve onun tümüne sirayet edecek biçimde, örgütlü olarak sürdürülmesi gerektiğini düşünen, bu doğrultuda yeni bir program ve stratejinin geliştirilmesi ve hayata geçirilmesinde yol arkadaşlığı yapmak isteyen herkesi kolektifimize ortak olmaya çağırıyoruz.
iletişim: bilgi@polenekoloji.org - polenekoloji@gmail.com

X (Twitter) Facebook YouTube Instagram
İçerikler

Çevre Gününü Mücadeleyle Kutlayalım

5 Haziran 2025

Vegan Yıkama ve Veganların Bütünlüğü Yalanı

15 Mayıs 2025

Özgür ve Ekolojik Bir Yaşam için Yaşasın 1 Mayıs Yaşasın Mücadelemiz!

30 Nisan 2025

Mersin Limanı’nda Körüklenen Soykırım Ve Ekokırım Suçu

29 Nisan 2025
1 2 3 … 115 Next
Polen Ekoloji’ye Katıl


Kolektif’e Katıl

Destek Ol

Hızlı Destek

Enstitü Seminerlerine Katıl

Bize yaz

Type above and press Enter to search. Press Esc to cancel.