Yazar: Raisa Jakubiak

22 Nisan 2020 Bir fizikçi olmaya karar verdiğimde 16 yaşındaydım. Bu karar, inanılmaz teknolojik gelişmeleri ya da kozmolojideki keşifleri gördükten ve evrenin gizemlerini ortaya çıkarma rüyalarına daldıktan sonra alınmadı. Bu kararı korktuğum için almıştım. Sahneyi mükemmel bir şekilde hatırlıyorum: Goiania Sezyum 137 kazasının yıl dönümüydü, ve televizyonda bununla ilgili konuşuyorlardı. Radyoaktif bir materyalin ne olduğuyla ilgili erken yaştan beri bir fikrim vardı: bir çocuk olarak, paratonerlerden büyüleniyordum. Babama var olan paratoner türleri hakkında hiç durmadan sorular soruyordum. Okula giden yolumda çatılarda her bir türden kaç tane tespit edebileceğimi sayacaktım ve özellikle de radyoaktif olanlarla ilgiliydim. Babam onların zararlı olabileceğini söylemişti,…

Devamını Oku