Meclisten Geçirilmek İstenen Bu Yasa Tasarısı Nedir?
İktidar, haziran ayında 2004’de çıkarılan Hayvanları Koruma Kanunu’nun karşısında bir yasa tasarısı öne sürdü. Bu tasarı, sokakta yaşayan hayvanların barınaklarda toplanmasını, sahiplendirilmelerini, sahiplenilmedikleri takdirde barınaklarda hapsedilmelerini buyurmaktadır. Barınaklardaki “saldırgan, bulaşıcı ve tedavi edilemeyen hastalığı olan ya da sahiplenilmesi yasak olan” hayvanların öldürüleceğini söylemektedir. Popülasyonu azaltmak bahanesiyle ise “toplum için tehlike arz edenler” kategorisi dışında konumlandırdığı hayvanların da öldürülmesinin önünü açmaktadır. Cinayet ödevini belediyelere verip yerine getirmeyenleri 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile tehdit etmektedir.
Bugüne Kadar Neler Oldu?
Yasa tasarısının haberinin alındığı haziran ayından itibaren İstanbul, Ankara ve İzmir gibi birçok şehirde çeşitli eylemler düzenlendi. Akp, 12 Temmuz’da yasa teklifini meclis başkanlığını sundu. Halkın tepkisi üzerine tasarıdaki kavramlar süslenerek (öncelikle “itlaf” yerine “ötenazi” dendi daha sonra bu kavram da kaldırıldı) tasarı değiştirilmiş gibi yapıldı. 17 Temmuz’da başlayan komisyonda hayvan hakları savucunuları içeri alınmadı, şiddete maruz bırakıldı. 23 Temmuz itibariyle tasarı halkın ve muhalif milletvekillerinin itirazlarına rağmen komisyonda kabul edildi.
Uydurulmuş İkilemler
İktidar, daha önce çok kez yaptığı gibi hayvanların yaşam hakkı konusunda da toplumu kutuplaştırmaktadır. Çocukların ve hayvanların yaşam hakkını birbirine karşıt iki durummuş gibi göstermektedir. Öyle ki insanların acılarını kendi rant politikaları uğruna kullanmaktadır. Halbuki Türkiye’de çocukların asıl problemleri tıpkı bu tasarıda hayvanların maruz kaldığı gibi sermayenin getirisi olan yoksulluk ve buna bağlı olarak gelişen çocuk işçiliği, iş kazaları, gıda yetersizliği, barınma yetersizliği gibi problemlerdir. Nitekim, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinde 15-17 yaş grubundaki çocuklarda 2022’de yüzde 18,7 olan “iş gücüne katılma oranının” 2023’de yüzde 22,1’e yükseldiği belirtilmiştir (TÜİK, 2023). İşçi Sağlığı ve İşçi Güvenliği Meclisi (İSİG) verilerinde 2023’de 54 çocuğun işçi cinayetlerine kurban gittiği kaydedilmiştir (İSİG, 2024).
Sermaye Düzeninin Kıskacında Hayvanlar
Kısırlaştırma ve aşılatma için yeterli bütçeyi ayırmayan, yuvalandırma çalışmaları yapmayan ve hayvan ticaretine karşı yaptırım uygulamayan iktidar, 2004 Hayvanları Koruma Kanunu’nun sokakta yaşayan hayvan popülasyonunu kontrol etmekte çözüm olmadığını iddia etmektedir. Kanunun çözüm olmadığını çünkü uygulanmadığını ve denetlenmediğini biliyoruz. İktidarın “çözümü” ise hayvanları halkın gözünden uzak barınaklarda katletmektir.
Hayvanları kısırlaştırmak ve aşılamak için ayrılmayan bütçe, barınaklar ve toplama için ayrılacaktır. Hayvanların üretimi, cins hayvan ticareti üzerinden kâr elde eden iktidar bu tasarıyla barınak inşası ve toplama aracılığıyla hayvan katliamından rant dağıtacaktır.
Bu Daha Başlangıç, Mücadeleye Devam!
Meclis Komisyonu’nda kabul edilen tasarıya rağmen hayvanlar dahil tüm türlerin özgür yaşam hakkını savunmaya devam edeceğiz. Hayvanların ve diğer türlerin yaşam haklarının sermayenin çıkarlarına bırakılamayacağının altını çiziyor, haziran ayından itibaren başlayan mücadelede ısrar ediyoruz. Bu daha başlangıç, mücadeleye devam!