Bu metin, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen Ömerli Barajı Havzası Ve Yapılması Planlanan Tuzla Biyoteknoloji Organize Sanayi Bölgesi’ne dair gerçekleştirilen toplantıda hazırlanan notlar ile oluşturulmuştur.
1. Ömerli Barajı Havzası
İstanbul’un en önemli su varlıklarından olan ve koruma altında olması gereken Ömerli Barajı Havzası, son dönemde gündeme gelen projelerle birlikte gittikçe artan yapılaşma tehdidi ve kirlilik tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Doğal havza niteliğinden ötürü dereleri ve yeraltı akiferleri ile birlikte mutlak korunması gereken Ömerli Barajı Havzası mega projeler ve kentleşme baskısı ile büyük zarar görmektedir.
Ömerli Havzası İstanbul’un su temin sistemi açısından da kritik öneme sahiptir. Kendi havzasından toplanan suya ilave olarak, Melen ve Yeşilçay regülatörleri ile Darlık Barajı’ndan iletilen su da Ömerli Barajı üzerinden içme suyu arıtma tesislerine aktarılarak şehre verilmektedir. Halihazırda İstanbul’a verilen suyun yaklaşık yarısı, Ömerli Barajından sağlanmaktadır.
Bu koşullar altında gerek havzanın doğal niteliğini korumak gerekse de su temini bakımından kendi kendine yetemez hale gelmiş İstanbul’u ve İstanbul halkını daha fazla riske atmamak için Ömerli Barajı Havzası sınırları içinde yapılaşma kısıtlanmalı ve havzanın kirlilikten korunması için gereken tüm önlemler alınmalıdır.
İçme-Kullanma Suyu Havzalarının Korunmasına Dair Yönetmelik uyarınca, İçme-kullanma suyu temin edilen veya edilmesi planlanan yerüstü ve yeraltı suyu kaynaklarının korunması amacıyla; her bir içme-kullanma suyu havzasının özellikleri dikkate alınarak bilimsel bir çalışma ile içme-kullanma suyu havzası koruma planı hazırlanmalıdır.
Ömerli Barajı Havzası Taslak Koruma Planı İSKİ tarafından hazırlanarak Tarım ve Orman Bakanlığı’na sunulmuş, 26.04.2023 tarihinde Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından askıya çıkarılmış ancak üzerinden bir yıl üç aya yakın bir süre geçmiş olmasına rağmen henüz onaylanmamıştır. Ömerli Barajı Taslak Havza Koruma Planı onay beklerken havza sınırları içinde yer alan çeşitli projelerle ilgili çalışmalar devam etmektedir.
2. Tuzla Biyoteknoloji İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (OSB) / Biyoteknoloji Vadisi Projesi
Proje Alanı: Tuzla İlçesi, Tepeören Mahallesi 9135-9136 adalarda kurulması planlanan Biyoteknoloji İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (BİOSB), Ömerli Barajı uzun mesafeli koruma alanı içinde yer almaktadır.
Halihazırda tarım arazisi ve mera vasfında olan 262.5 hektarlık bu alan, 2009 yılında onaylanan 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında “Çevresel Sürdürülebilirlik Açısından Kritik Öneme Sahip Alan”, Doğal ve Kırsal Karakteri Korunacak Alan” lejantında kalmaktadır.
1/5000 ve1/1000 Ölçekli İmar Planında da “Düşük Yoğunluklu Konut Alanları (25 kişi/ha(E=0.11)”, “Mera Alanları, Yeşil Alanlar, Sosyal Donatı Alanları” lejantında kalmaktadır.
Proje Kapsamı: Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Raporunda belirtildiği üzere, kurulması planlanan ihtisas organize sanayi bölgesinde 160 sanayi kuruluşu, 200 KOBİ, 250 start-up’ın yer alması ve 20.000 insanın çalışması öngörülmüştür. Belirtilen alanda, biyoteknolojik ilaç, aşı, biyomedikal tıbbi ürün, biyoteknolojik tarım ilaçları, nitelikli ve tıbbı bitki ve tohum, biyoteknolojik kanser ilacı, biyolojik ham madde, antibiyotik, fonksiyonel gıda katkı maddesi, DNA izolasyon kiti, moloküler genetik kit, kemik tozu ve kemik grefti, biyosensör ürünler, biyoaktif ortez protez, spinal implant, embriyo, antikor, pigment, insülin, hemofilin, terapötik protein, enzim, bakteri, hormon, plazminojen aktivatörü gibi ürünlerin üretilmesi ve otomasyon, metal son işlemler vb. akıllandırılmış sistemleri destekleyen üretimler planlanmaktadır.
Projenin Durumu:
- Yer seçimi: Proje ile ilgili yer seçimi için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü’nün 23.06.2020 tarih ve 1672269 sayılı yazısı ile Yer Seçim Komisyonu 23.07.2020 tarihinde toplanmış, ilgili komisyon üyeleri tarafından yapılan değerlendirmelerin ardından oy birliği ile yer seçimi yapılmıştır.
- Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED):Proje alanının İstanbul’un en önemli içme suyu kaynaklarından olan Ömerli Barajı Uzun Mesafeli Koruma Alanında kalmasına rağmen 20.01.2022 tarihinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca ÇED Olumlu kararı verilmiştir.
- OSB Tescili: C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 28 Aralık 2022 tarihli E-29966012-453.02-4349654/34 sayılı kararı ile Biyoteknoloji İhtisas Organize Sanayi Bölgesi onaylanarak 387 sicil numarası ile ilan edilmiştir.
- İmar Planı Değişikliği: İstanbul İli, Tuzla İlçesi, Tepeören Mahallesi 9135-9136 no’lu Adalara İlişkin 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişiklik teklifi Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanmış, İBB Meclisinin 15.02.2024 tarih ve 237 sayılı kararı ile kabul edilmiştir. Plan değişikliği, 29.04.2024 tarihinde askıya çıkarılmıştır.
- Tuzla Biyoteknoloji İhtisas OSB, kamulaştırma aşamasındadır.
Projenin Çevresel Etkileri: ÇED raporunda sayılan üretim prosesleri sonucunda atıksu, katı atık, tehlikeli ve özel atıklar ile baca gazı emisyonları ortaya çıkacaktır. ÇED Raporunda öngörülen atıksu arıtma tesisi ve atık yönetimine ilişkin önlemler alınsa dahi, bahse konu üretim süreçleri kompleks, ekosistem için kalıcı ve toksik kirleticileri üreteceği için ileri ve nitelikli arıtma prosesleri gerektirmektedir.
Kaldı ki, yeterli arıtma işleminin yapıldığı varsayılsa bile gerek atıksu altyapısında oluşabilecek kaçak ve sızıntılar ile yağışla birlikte yüzey akışına geçebilecek baca gazı emisyonları gerekse de hammadde ve ürün depolaması ile yükleme-boşaltma, depolama esnasında oluşabilecek dökülme-saçılma durumunda kullanılan ve/veya üretilen kimyasalların, biyolojik hammadde ve ürünlerin Ömerli Barajı’na, yani İstanbul’un su sistemine ulaşarak geri dönüşsüz zararlara yol açabileceği açıktır, kompleks ve kalıcı biyokimyasalların yaratacağı geri alınamaz etkiler göz ardı edilemez.
Son yıllarda daha sık yaşadığımız ani ve şiddetli yağışlar veya olası bir deprem durumunda, OSB’lerde yaşanan kaçak deşarjların gerçekliğinde bu risklerin katlanacağı unutulmamalıdır.
Öte yandan, üretim, depolama, nakliye faaliyeti yapılmasa dahi, havza sınırları içinde bu yoğunluktaki bir yapılaşmanın havzanın su toplama kapasitesini azaltacağı, kısa sürede havzanın ekosistemine zarar vereceği ve bu zararın onarılamayacağı aşikardır.
Planlanan OSB projesinin hayata geçmesi halinde, su ihtiyacının büyük kısmı yaklaşık 180 km uzaklıktaki Melen Çayı’ndan sağlanan İstanbul’un kendi su varlıklarından biri daha yara alacak, bu proje emsal gösterilerek başka benzer projelerin ve geri dönüşsüz bir yıkımın önü açılacaktır.
Nitekim, Ömerli Havzası sınırları içinde başka OSB alanları için de girişimlerin başladığı bilinmektedir.
1. Taleplerimiz
İstanbul’un su varlıklarının yapılaşma ve kirlilik baskısından korunması için:
- Tüm havza koruma planları en kısa sürede tamamlanmalı, başta Ömerli Havzası olmak üzere hazırlanan planlar Tarım ve Orman Bakanlığı’nda vakit geçirilmeden onaylanmalı, istisnasız olarak ve ivedilikle uygulamaya geçirilmelidir.
- Ömerli Havzası uzun mesafeli koruma alanı içinde, yapılaşma yoğunluğunu, trafiği ve kirlilik yükünü artıracak hiçbir faaliyete izin verilmemelidir. Havza, mutlak olarak korunmalıdır.
- Çalışmaları devam eden Tuzla Biyoteknoloji İhtisas OSB ve benzeri projelere derhal son verilmelidir.
2. Basın Açıklaması
Ömerli Havzasının korunmasına ve planlanan organize sanayi bölgesi projelerinin durdurulmasına yönelik taleplerimizi 16.07.2024 Salı günü saat 12.00’da TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nde düzenleyeceğimiz basın toplantısı ile kamuoyuna duyuracağız.
Tüm meslek odalarını, emek, ekoloji ve kent hakkı mücadelesi veren örgütleri, siyasi partileri bizimle birlikte tutum almaya ve basın toplantısına katılarak mücadelemize destek vermeye davet ediyoruz.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
İstanbul Şubesi