Polen Dergi’nin 7. sayısını okumak için tıklayınız.
Bu sayıda…
Polen Dergi “Ekoloji Hareketinde Örgütsel Sorunlar” dosyası ile karşınızda.
Temmuz sayımız, Raporlama Ekibi’nin gündem takibiyle 2022 yılı mayıs ve haziran ayları için hazırlanan Almanak çalışmasını sunarak başlıyor.
Onto-Epistemik Sınırlar Dizisinde Hinterlandı ve Doğayı Düşünmek: Ekstraktivizmin Havza Bazlı ve Sınırötesi Etkileri başlıklı yazısında Sultan Gülsün, doğanın rant odaklı sömürülmesi olarak ekstraktif faaliyetleri toplumsal ve çevresel etkileriyle birlikte ele alıyor.
Mısır Arap Cumhuriyeti ve İsrail Devleti ile AB Arasında Yapılan Fosil Gaz Mutabakatı Üzerine STK’lerin Ortak Bildirisi, Ezgi Semiz’in çevirisiyle bu sayıda yer alıyor.
Egemenlerin savaş ve işgal çağrıları yine susmak bilmiyor. Türkiye’deki ekoloji örgütleri açısından ise sömürgeci savaşların, neden olduğu yıkıma rağmen gündeme alınmadığı bariz şekilde görülmekte. İşgallere Karşı Doğayı Savunalım yazısı ile Yaşam Uzun, ekolojik mücadeleler için savaş karşıtı tutumun neden kritik bir önem taşıdığına odaklanıyor.
Emek ve Ekoloji Bağlarını Yeniden Düşünmek: “Yavaş Şiddet”, Çevresel ve Mesleki Hastalıklar başlıklı yazısında Zeynel Gül, emek ve ekoloji hareketleri arasındaki karşılıklı ilişkiyi ‘yavaş şiddet’ ve ‘ilksel birikim’ kavramlarından yola çıkarak ortaya koyuyor.
“Ekoloji Hareketinde Örgütsel Sorunlar” dosyasında ilk olarak, Ne Kadar Kolektif, Nereye Kadar Kolektif? yazısı ile Selma Eroğlu, yatay ve dikey örgütlenme biçimlerinin öne çıkan ve aksayan yönleri üzerine düşünüyor.
Gül Köksal’ın Örgütlenme Sorunsalına Dair Güncel Tartışmalar başlıklı yazısı, bir ‘problematik’ olarak örgütlenmeye dair çeşitli sorular ve yaklaşımları ilgili güncel metinlere referansla aktarıyor.
Ekolojik Mücadele ve Örgütlenme yazısı ile Hakan Yurdanur ise, kapitalizmin radikal eleştirisini merkeze alan ekolojik bir örgütlenmenin çerçevesini örgütlenme modelleri, mücadelenin öznesi ve hedefleriyle beraber tartışmaya açıyor.
Leyla Can’ın kaleme aldığı Ekoloji Hareketi ve Gençler, kapitalizmin hiçbir gelecek vadetmediği gençler açısından, ekoloji mücadelesini devrimci bir yöntemle yükseltmenin doğrudan bir yaşam mücadelesi anlamını taşıdığını vurguluyor.
Gençler İklimi Dert Ediyor mu? yazısıyla Ezgi Semiz, güncel durumda gençlerin iklim krizi konusundaki eğilimleri ve politik sorumluluklarına dikkat çekiyor.
Kaynağını kapitalizmin oluşturduğu ekolojik yıkım artık can alıcı boyutlara ulaşmışken, emek örgütlerinin bu soruna dair sorumluluğu ekoloji mücadelelerine destek vermekten ibaret kalamaz. Murat Cin’in Emek Hareketi ve Ekoloji yazısı, mevcut partiler ve emek örgütlerinin ekoloji hareketi ile ilişkilenme biçimlerini irdeliyor.
Ekoloji Hareketi İçin Yenilenme İhtiyacı başlıklı yazısıyla Cemil Aksu, Türkiye’de ekoloji hareketinde yer etmiş örgütlerin deneyimlerini inceliyor. Ekoloji mücadelesinde geçmişin öğrettikleriyle birlikte, bütünlüklü mücadeleler ve yeni stratejilerin olanaklarını sorguluyor.
Temmuz sayımızın Ekoloji Kitaplığı köşesinde ise, Hakan Yurdanur’un derlemiş olduğu Siyasi Ekoloji kitabını sunuyoruz.
İyi Okumalar…