Polen Dergi’nin 14. sayısını buradan indirebilirsiniz.
Polen’den…
Polen Dergi’nin bu sayısı, 6 Şubat depremleri ve İliç’in yıl dönümünü kapsayan süreçte hazırlandı. 6 Şubat depremlerinin ardından geçen 2 yıl içerisinde Hatay ve depremden etkilenen diğer illerde inşaat şirketlerinin lehine faaliyetler sürerken yıkımın sorumlularının bir kısmı yargılanmıyor. Diğer kısmı ise göstermelik yargı süreçlerinin ardından serbest bırakılıyor. Halk, kendi elleriyle yaşamı yeniden örmeye çalışıyor. Erzincan’ın İliç ilçesinde 9 işçinin hayatını kaybettiği olayın ardından geçen 2 yıl içerisinde ise dört bir tarafta yeni maden ocakları açılıyor, kapsam genişletmeler uygulanıyor ve maden işçilerinin emeğine yönelik sömürü devam ediyor.
21. yüzyılda enerji, inşaat, ulaşım ve gıda gibi çeşitli alanlarda teknolojideki gelişmeler hızla ilerliyor. Bu ilerleme “kalkınma” olarak adlandırılıyor. Kapitalizmin kalkınma politikaları halkları nasıl etkiliyor? Polen Dergi’nin bu sayısında bu soruyu cevaplamak amacıyla kalkınmanın ekonomi politiğini konuşmak üzere iklim politikaları, kalkınmanın anlamı, kapitalizmde teknoloji konularını içeren yazılar sunuyoruz. Bununla birlikte tarım, yerel direnişler, deprem sonrası yeniden inşa ve hayvan haklarıyla ilişkili eserleri ele alıyoruz.
Bir tarafta ilerlemeden söz edilirken diğer yanda neoliberalizmin “krizler çağı”nı coğrafyamızda da türlü felaketler ile deneyimliyoruz. Bunlardan birini Bolu’da 78 kişinin yaşamını yitirdiği Grand Kartal oteli yangınında görebiliyoruz. İhmaller silsilesini takip eden bu yangın sonrasında da egemen parmaklar farklı kurumları işaret ediyor ancak cezasızlık politikaları devam ediyor.
Bunlar yaşanırken ocak ve şubat ayında yürütülen operasyonlarla devrimciler gözaltına alınıyor, ev baskınlarına ve tutuklamalara maruz bırakılıyor. Sermaye devleti, yargıyı şirketlere, çetelere peşkeş çekiyor; halkla birlikte mücadele edenleri ise esir ediyor.
Biliyoruz ki ekolojik yaşam ancak, ekosistemin sakatlanmadığı sağlıklı bir doğada, katılımcı demokrasinin yerleştiği, yoksulluğun ve emek sömürüsünün ortadan kalktığı sağlıklı bir toplumda mümkün olabilir. Ekolojik yıkımların ve yoksulluğun ortadan kalktığı, emek sömürüsünün olmadığı bir toplumda yaşamak isteyen herkesi 2024 Kasım ayında başlatmış olduğumuz Yaşam Altından Değerlidir kampanyamıza destek vermeye, dayanışmaya çağırıyoruz.
Eylül 2024’te Nurbahar Usta Baykal ile “Doğayı Anlamak: Ekolojide Temel Kavramlar ve Doğal Süreçlere Giriş” ile başlayan seminer dizimiz, Cem Kamözüt’le Darwin’i Anlamak” ile devam etti. Kasım ayında Sinan Erensü, Ethemcan Turhan, Cem İskender Aydın, Hülya Çeşmeci, Yağız Eren Abanus ile “İklim Politikaları” ve Özgür Narin ile “Makineden Yapay Zekaya Bilim ve Teknoloji” seminerlerini gerçekleştirdik.
Yeni dönem seminerlerimiz ise Sungur Savran ve E. Ahmet Tonak ile “Marx’ın Kapital’i: Kapitalizmden Sınıfsız Topluma” ve Nermin Biter ile “Evrimsel Biyoloji Atölyeleri” ile başlayacak. Yeni dönem Kapibara Buluşmaları kapsamında Ufuk Tambaş ile 14 Mart 2025’te Ekotopya belgeselini izleyip söyleşi gerçekleştireceğiz.
15 Mart 2025 ‘te ise Gözde Çilingir ile “Doğa Korumada Genetik ve Epigenetik Yaklaşımlar” buluşmamız olacak.
Bütün bu durumda bize düşen yaratılmaya çalışılan korku egemenliğinde tüm ezilenlerle birlikte örgütlenmek ve ses çıkarmaya devam etmektir. Dergimizin bu sayısını, bu seste yer alması umuduyla sunuyoruz. Ötekinin sorumluluğunu paylaşan ve yeni bir yaşam için emek veren tüm direnişleri yoldaşça selamlıyoruz.