Bir halk, bir medeniyet veya bir devlet yeni bir metalden yararlanmada ustalaştığı her seferinde, kullanımına muazzam teknik ve askeri ilerlemeler ve giderek daha ölümcül çatışmalar eşlik etti. Şimdi sıra, modern çatışmaların görünümünü değiştirmek için nadir metallerde, özellikle de nadir toprak elementlerinde. Guillaume Pitron – kitaptan alıntı Hammaddeler konusunda uzmanlaşmış olan Fransız gazeteci-yazar Guillaume Pitron, 2018 yılında yayımlanan ‘Nadir Metaller Savaşı: Enerji Dönüşümü ve Dijital Dönüşümün Gizli Yüzü’ adlı kitabında nadir metaller madenciliğinin teknolojik gelişmelerde ulaştığı kilit rolü irdeliyor, aynı zamanda çevresel ve toplumsal yönden yaşanan tahribatlara, jeopolitik yönden ülkeler arasında yükselen gerilimlere ışık tutuyor. Aslında dünyada pek çok farklı coğrafyada…
Yazar: Levent Büyükbozkırlı
Son yıllarda hükümet kararlı adımlarıyla Türkiye’yi “madenci ülke” durumuna getirmek için canla başla uğraşıyor. Bu kapsamda madenci şirketler, geçen temmuz ayında meclisten geçirilen torba yasayla ne istedilerse aldılar: Artık ÇED süreçlerini daha hızlı ve sorunsuz şekilde geçip Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün (MAPEG) ihaleleriyle parasını ödedikleri ruhsat alanlarında rahatça madencilik yapabilecekler. Diğer bir deyişle artık daha az risk alarak daha çok para kazanabilecekler. El koyma yoluyla mülksüzleştirme tarzı olarak Türkiye’de uygulanan ekstraktivizm, uygulamada gitgide sertleşerek tam bir talana dönüşecek. MAPEG’in son yıllarda açtığı ihalelerle şirketlere dağıttığı ve toplamı yüzbinlerce hektarı bulan maden arama ve işletme ruhsatları süratle ÇED süreçlerini…
EBRD’nin sitesindeki bilgilere göre banka Türkiye’ye 2024’te rekor düzeyde 2,6 milyar Avro yatırım yaptı. Bu miktar 2023’te 2,5 milyar Avrı ve 2022’de 1,6 milyar Avro idi. Yenilenebilir enerji sektörü ve deprem bölgesine yapılan yatırımlar aktarılan mali kaynağın ana kanalları oldular. Türkiye, üst üste beşinci yılda EBRD’nin en büyük yatırım yaptığı ülke oldu. 2024’te 51 farklı projeye yatırım yapılmış ve bunların yüzde 93’ü özel sektöre ait. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) Madencilik Sektörü Stratejisi (2024-2028) raporu beklendiği üzere madenciliği yeşile boyamak için bolca kavram (madencilikte sera gazı azaltımı, karbonsuzlaştırma, sorumlu madencilik…) kullanıyor, ancak bu anlatım kavramlarla boyanan ikiyüzlü yaklaşımını gizleyemiyor;…
Bu yazı 2022 yılında yine taslağı “sızdırılan” iklim kanununa ilişkin o dönemde kaleme alınmıştır. Geçtiğimiz hafta meclis komisyonuna sunulan “iklim kanunu” taslağı önceki yıllardaki versiyonlarının biraz daha somutlanmış ve detayları şirketlerin istekleri doğrultusunda güncellenmiş halidir. Yazı güncelliğini korumaktadır. İklim Kanunu hazırlığı için yolu açan belgenin, Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakatına karşılık olarak Türkiye’de 2021 yılı temmuz ayında yayınlanan Yeşil Mutabakat olduğu söylenebilir. Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan belgede Emisyon Ticaret Sisteminin kurulması önerisi yer alıyordu. Geçen sene (2022) hazırlanan, sermaye gruplarından görüş alınan ve halktan gizli tutulan İklim Kanunun yakında Meclis’ten geçirilmesi bekleniyor. Kanunda yer alan azaltım ve uyum hedeflerinin, ilgili bakanlıkların…
Aşağıdaki yazı, Polen Ekoloji Enstitüsü’nde gerçekleştirilen Kapibara Buluşmaları etkinlikleri çerçevesinde 25 Aralık 2024’te Kolektif üyemiz Levent Büyükbozkırlı’nın Eduardo Gudynas’ın kitabına dayanarak yaptığı sunumun metinleştirilmiş halidir. Ekstraksiyon Ve Ekstraktivizm: Kavramlar Ve Tanımlar Günümüzde ekstraktivizm, sadece projeler toplamından oluşmuyor: Maddi gelişme ve ekonomik değer kavramına bağlı bir kalkınma vizyonuna sahip. Ekstraktivizm, üretim tarzı (production mode) olarak görülmemeli! El koyma/gasp etme tarzı (appropriation mode) olarak görülmeli. El koyma tarzları ile üretim tarzları birbirinden yalıtılmış değildir: Hammadde, enerji ve sermaye akışı ile üst üste binerler, birbirini tamamlayan bir ilişki ağı söz konusu. Üretim tarzları, ekstraktivizm tarzlarını hangi minerale ihtiyaç duyulduğu, bunun fiyatının ne kadar…
Aşağıda, DEM Parti Balıkesir il örgütünün öncülüğünde 30 Eylül 2024’te düzenlenen Balıkesir Ekoloji Konferansı’nda Kolektifimizden Levent Büyükbozkırlı’nın yaptığı sunumun notları yer almaktadır. Ekonomik büyüme ve küresel maddi üretimde muazzam artış 20.yy’ın ilk yarısında malzeme kullanımı yıllık 7 milyar tondan 14 milyar tona çıktı. 2.dünya savaşı sonrasında ekonomik büyümenin temel politik hedef haline gelmesiyle birlikte malzeme kullanımındaki artış çılgın boyutlara ulaştı: 1980’de yıllık 35 milyar ton, 2000’de yıllık 50 milyar ton, 2017’de yıllık 92 milyar ton, Bilim insanlarının hesaplamalarına göre dünya yıllık 50 milyar ton malzeme kullanımına karşılık gelen ekolojik ayak izini telafi edebiliyor. BM’e göre küresel ölçekte biyoçeşitlilik kaybının 80%’i…
Amerika’da altın ve gümüşün keşfi, bu kıtanın yerli nüfusunun kökünün kazınması, köleleştirilmesi ve madenlere gömülmesi, Hindistan’ın fethedilmesinin ve yağmalanmasının başlangıcı ve Afrika’nın, siyah derililerin ticari olarak avlanması için belli bir alana dönüştürülmesi, bunların hepsi kapitalist üretim çağının ortaya çıkışını tanımlayan şeylerdir. Kırsal yaşama dair bu türden süreçler ilkel birikimin başlıca anlarıdır. Karl Marx, Kapital 1.Bölüm, s.915 Yaklaşık 500 yıllık tarihi boyunca kapitalizm, doğadan kazıp çıkarma yoluyla karşılığını vermeden almaya dayanarak büyümüştür. Doğanın ucuz hammadde deposu olarak görülmesi ve bir yerde doğal varlıkların tüketilmesi veya yerin altından çıkarma maliyetlerinin artması ile ulaşılan sınırlar, hemen başka coğrafyalardaki doğal varlıklara el konması ve…