Yazar: Polen Ekoloji

Polen Ekoloji Kolektifi, 14-15 Ocak günlerinde yılın ilk Meclis toplantısını İstanbul’da yaptı. Üç yılını geride bırakan Polen Ekoloji Kolektifi’nin Meclis toplantısına İstanbul, İzmir, Bursa, Balıkesir ve Denizli’den “polenistler” katıldı. Meclis, Çalışma Raporunun değerlendirilmesi, Siyasi durum ve ekoloji hareketindeki gelişmeler, Polen İlke ve İşleyişi Tartışılması, çalışma gruplarının oluşturulması, plan, strateji ve gelecek dönem planlaması ile yeni Koordinasyon üyelerinin belirlenmesi gündemlerini görüştü. Meclis’te, ekolojik yıkımın ve iklim değişikliğinin birçok ekosistemde kırılma noktasına vardığı, kapitalizmin her nefes alışının milyonlarca insan ve diğer canlı türleri için ölüm olduğu vurgulandı. Kapitalizmin yaşadığı birleşik krizi aşmak için geliştirdiği yeni emek rejimi ve sermaye birikim stratejilerinin, NATO…

Devamını Oku

Polen Ekoloji Kolektifi 2022 Yılı Faaliyet Raporu’nu okumak için tıklayın. 2022 kapitalizmin ortaya çıkardığı zararların özellikle yoksullar tarafından yoğun şekilde yaşandığı, dünyanın çeşitli yerlerinde savaşların sürdüğü, bu sırada ekolojik yıkım yaygın biçimde görünürleşirken iklim krizinin etkilerinin daha da hissedilir hale geldiği bir yıl oldu. Bununla birlikte, kapitalizmi yıkarak eşit ve özgür bir dünya kurmak isteyenler örgütlenmeye ve mücadeleye devam ettiler. Polen Ekoloji Kolektifi olarak, bu mücadelelerin parçası  olarak gördüğümüz çeşitli faaliyetleri ortaya koyduk. 2022 yılında çeviriler, söyleşiler, seminerler, paneller, emek ve ekoloji odaklı eylemleri kapsayan geniş bir alanda çalışmalar yaptık. Kolektifimizin 2022 yılı faaliyet raporu ile geride bıraktığımız yılda yaptıklarımızı…

Devamını Oku

POLEN EKOLOJİ KOLEKTİFİ -AMAÇLAR VE İŞLEYİŞ- AMAÇLAR: Programatik Amaç: Kolektif üyeleri; gezegensel ekolojik çöküşün sorumlusu kapitalist sisteme karşı ekoloji mücadelesini: işçinin emeğini sömürürken onun bedenini yıkıma uğratan ve insanın inorganik bedeni olan doğayı yok ederek tüm canlıların yaşam koşullarını ortadan kaldıran kapitalist özel mülkiyete dayalı, sermayenin yeniden üretimi ve kâr güdüsüyle örgütlenen üretim tarzına karşı antikapitalist; yaşam koşullarını, geçimini, kültürünü korumaya çalışan işçinin, emekçi köylünün, tüm ezilenlerin karşısına jandarması, polisi, paramiliter çeteleri ve her türlü zor aygıtıyla dikilen kapitalist devlete ve patronlara karşı antifaşist; emperyalist blokların birbirleriyle rekabet halinde, günümüz kapitalizmindeki bütünleşik ve hiyerarşik dünya pazarında mali ve ekonomik sömürgesi…

Devamını Oku

2022 Ekolojik İhtilaflar Raporu’nu okumak için tıklayınız. Ekolojik yıkımın etkisi 2022 yılında da gerek sosyo-ekonomik gerekse de çevre, halk ve işçi sağlığı bütünselinde sürdü. Ağır sanayi üretiminden zehirli kimyasalların kullanılmasına dek planlı kirletme söz konusu oldu ve makro ölçekli kirlilik olayları büyük düzeyde sömürünün ölçeğini belirledi. Büyük miktarlardaki ağır sanayi hurdasının terk edildiği yerlerde çalışanlar akut ve kronik sağlık risklerine maruz kaldı. Ormansızlaş(tır)manın artmasıyla doğal varlıkların aşırı hasadı çevresel hasar ve bozulmayla eş zamanlı olarak çatışmaların finanse edilmesi için kullanılan politikalardan oldu. Otoriteler tarafından insansızlaştırma/doğasızlaştırma için benimsenen zehir kullanımı bu çerçeveden daha geniş bir kapsamı hedef aldı. Yoksulluğu yaratan ve…

Devamını Oku

Cumhuriyet Halk Partisi, 3 Aralık’ta (2022) “İkinci Yüzyıla Çağrı” başlığıyla ekonomi kurmaylarıyla birlikte müstakbel iktidarlarında uygulayacakları ekonomi politikalarını açıkladı. Her biri ekonominin farklı görünümleri üzerine yapılan sunumlarda her bir konuşmacının belki de en sık tekrarladığı kavramlar –teknoloji ile birlikte- “Temiz enerji, temiz üretim, temiz fonlar, temiz para, temiz yönetim, temiz toplum” oldu. Bütün bu kavramlarla “ikinci yüzyılda” “halkın kalıcı zenginlik”e erişmesi için öngörülen “dönüşüm modeli” betimlenmeye çalışıldı. Bu dönüşümün adını ise CHP’nin “Endüstriyel Dönüşüm Başdanışmanı” Jeremy Rifkin, “finans kapitalden ekolojik kapitale geçiş” olarak koydu. CHP tarafından açıklanan bu “Vizyon”, küresel/ulusal sermaye çevreleri ve onların sözcüsü “yeşil” “sarı” “kırmızı” vb.…

Devamını Oku

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 27. Taraflar Konferansı (COP27), Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde yapıldı. Konferans önceki yıllarda olduğu gibi emperyalist devletler arasında artan rekabet ortamında gerçekleşirken kendi devletlerinin askeri ve siyasi gücüne yaslanarak gezegeni yağmalayan şirketlerin sponsorluğunda gerçekleşti ve darbeci Sisi diktatörlüğü tarafından “Afrika COP’u” sahte alt metniyle organize edildi. Başından sonuna kadar sahtekarlıkla dolu zirvedeki absürtlüklerin belki de en barizi plastik kirliliği ve tatlı su kullanımı ile tek başına dünya çapında büyük bir ekolojik tahribatın sorumlusu olan Coca-Cola’nın da zirvenin sponsorları arasında olmasıydı, ki şirket zirvenin ilerleyen günlerinde artan tepkiler üzerine görünüşte bu sponsorluktan çekildi. Bu çok uluslu…

Devamını Oku

Doğa ve yaşam savunusunun sınır tanımayan anlayışıyla, yeryüzünün bir bütün ve tüm canlıların yaşam hakkı olduğunun altını bir kez daha çiziyoruz. İnsanlığın ve doğanın ihtiyacı daha fazla bomba, daha fazla kimyasal, daha fazla ölüm değildir. Biliyoruz ki doğanın can çekiştiği bu sürece, kapitalizmin savaş politikalarıyla gelindi. Yakın tarihte tüm dünyada yüz milyona yakın insanın öldüğü ve silah üretiminin ortaya çıkardığı ekolojik yıkımın büyük sorunsalıyla karşı karşıyayız. 13 Kasım 2022’de İstanbul’da İstiklal Caddesi’nde patlatılan bomba sonrası ortaya çıkan bulgulara ve çelişkilere rağmen, gerçeklerin açığa çıkmasına olan direnç, iktidarın açlık ve yoksulluk artarken dahi savaş ve saldırma politikasındaki inadını gösteriyor. Seçimlere yaklaşırken,…

Devamını Oku

Polen Derginin 8. sayısını okumak için tıklayın. Bu sayıda… Ağustos ayında kaybettiğimiz, Türkiye devrimci hareketinin önemli isimlerinden Bingöl Erdumlu’yu anıyor;  Fatoş Negiş Çırnaz’ın kendisine hitaben kaleme aldığı mektup ile başlıyoruz. Bursa Su Kolektifi’nin, kentteki eko-kırım suç mahalli noktalarını ifşa ettiği inceleme gezilerini ve rota boyunca her bir noktada yapılan gözlemleri “Bursa’da Eko-kırım durakları” başlıklı yazısı ile Figen Ovat bizlere aktarıyor. Divriği Doğa ve Yaşam Platformu sözcüsü Ali Aydın, maden şirketlerinin ve HES’lerin istilası altındaki ilçeyi, ekolojik tahribat ve halk sağlığı noktasındaki risklerin neler olduğunu anlatıyor. “Gemi Söküm Sanayinin Ekolojik Etkileri” yazısı ile Deniz Karadağ gemi söküm sektörün doğrudan ve dolaylı…

Devamını Oku

Uzun zamandır köyleriniz arasında çimento fabrikasının kurulmasına karşı nöbetiniz ve eylemleriniz devam ediyor. Bölgenizdeki ekolojik yıkım sürecini ve nöbet direnişi aktarır mısınız? Aslında mesele sadece ekolojik değil ekonominin, yaşam tarzının, kültürün de yıkım sürecidir. Ekolojik açıdan baktığımızda bölgede endemik türler mevcut; iki büyük su kaynağı var; arı taşı denilen bir yer var mesela, insan eli değmemiş, bölge florası ve arıcılar için büyük bir önem taşıyor. Geçen yıl köylülerin çabasıyla yangınlardan kurtarılan alan. 7751 dönümden bahsediyoruz. Muğla Merkez İlçesi Menteşe’nin oturum alanının 2,5 katı, içinde bir sürü tür yaşayan, endemik türler olan tamamen ormanlık bir alan burası. 30 yıldır devam ediyor…

Devamını Oku

Polen Dergi’nin 7. sayısını okumak için tıklayınız. Bu sayıda… Polen Dergi “Ekoloji Hareketinde Örgütsel Sorunlar” dosyası ile karşınızda. Temmuz sayımız, Raporlama Ekibi’nin gündem takibiyle 2022 yılı mayıs ve haziran ayları için hazırlanan Almanak çalışmasını sunarak başlıyor. Onto-Epistemik Sınırlar Dizisinde Hinterlandı ve Doğayı Düşünmek: Ekstraktivizmin Havza Bazlı ve Sınırötesi Etkileri başlıklı yazısında Sultan Gülsün, doğanın rant odaklı sömürülmesi olarak ekstraktif faaliyetleri toplumsal ve çevresel etkileriyle birlikte ele alıyor. Mısır Arap Cumhuriyeti ve İsrail Devleti ile AB Arasında Yapılan Fosil Gaz Mutabakatı Üzerine STK’lerin Ortak Bildirisi, Ezgi Semiz’in çevirisiyle bu sayıda yer alıyor. Egemenlerin savaş ve işgal çağrıları yine susmak bilmiyor. Türkiye’deki…

Devamını Oku